160 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Üstad Kadir Mısıroğlu bu eserde, Batı'nın İslam’a olan düşmanlığının sadece ekonomimizi değil, dilimizi ve düşünce dünyamızı da nasıl tahrip ettiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Üstad, kültürel işgale karşı uyanış çağrısı yaparken, dilimizin uğradığı yozlaşmayı da güçlü örneklerle vurguluyor. Kısa ama sarsıcı bir uyarı niteliğinde..
Doğru Türkçe Rehberi
Doğru Türkçe RehberiKadir Mısıroğlu · Sebil Yayıncılık · 2011451 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ne Yersen, Osun... Zihinsel sağlığın merkezi her zaman beyin sanıldı. Ama bu kitap, sağlığın iplerini tutanın aslında bağırsaklarımızda yaşayan görünmez canlılar olduğunu anlatıyor. Hem de
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20177,7bin okunma
Reklam
202 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Fahrenheit 451, okurken beni derinden sarsan, düşündüren bir kitap oldu. Aslında distopya okumayı seviyorum ama Ray Bradbury’nin bu eseri, sadece bir kurgu değil, insanlığın gerçek yüzüne tutulmuş acımasız bir ayna gibi geldi. Kitapların yakıldığı, düşünmenin suç sayıldığı bir dünyada, Guy Montag’ın uyanış hikayesini okurken, kendimi onun çaresizliğiyle özdeşleştirdim. İnsanların televizyonlarla uyuşturulduğu, birbirleriyle gerçek bir bağ kuramadığı, sorgulamanın yok edildiği o atmosfer, bana bugünün dünyasından çok da farklı olmadığını hissettirdi. En çok etkilendiğim kısım, Montag’ın Clarisse ile yaptığı sohbetlerdi. Clarisse, onun gözlerini açan, masumiyetiyle sisteme kafa tutan bir karakterdi. Onun sayesinde Montag, hayatının aslında ne kadar boş olduğunu anladı. Kitabın her satırında özgürlüğün, bilginin ve düşünmenin ne kadar kıymetli olduğunu, kaybettiğimizde neye dönüşeceğimizi fark ettim. Özellikle kitapların yandığı her sahnede içim yandı diyebilirim. Bir kitabın, bir insanın zihnini nasıl da yakabildiğini ve ateşin hem yok edici hem de dönüştürücü gücünü çok güçlü işlemiş yazar. Fahrenheit 451 bana şunu öğretti: Kitaplar sadece bilgi yığını değil, insanın ruhunu ayakta tutan, ona anlam katan en önemli değerlerden biri. Onları kaybettiğimizde, aslında kendimizi de kaybediyoruz. Bu kitap, insanlığın geleceği için büyük bir uyarı niteliğinde. İyi ki okudum, herkese de kesinlikle tavsiye ederim.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202299,6bin okunma
218 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"BAZEN BIRAKMAK GEREKİR" "Bizi öldürmeyen acı güçlendiriyor. Bu, hayatın çok mükemmel olacağı anlamına gelmiyor. Hayat inişlerin ve çıkışların olacağına da kabullenmek
Bazen Bırakmak Gerekir
Bazen Bırakmak GerekirEmel Bahadır Yılmaz · Nemesis · 013 okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
Jean-Louis Fournier’nin “Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Öğütler” adlı kitabı, yaşlanmanın gerçeklerine ayna tutan, trajikomik ve bir o kadar da keskin bir eser. Kırışıklıkları mizahla
Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı Öğütler
Son Siyah Saçım ve İhtiyar Delikanlılara Bazı ÖğütlerJean-Louis Fournier · Yapı Kredi · 20121,463 okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
395 günde okudu
Bir hamburger zinciri sadece fast food üretmez. Bazen tüm bir toplumun işleyiş mantığını yeniden şekillendirir. George Ritzer’in Toplumun McDonaldlaştırılması kitabı, modern dünyayı anlamak isteyen herkes için güçlü ve çarpıcı bir uyarı metni niteliğinde. Ritzer, McDonald's’ı sadece bir restoran olarak değil, modern kapitalist toplumun örgütlenme biçimi olarak ele alıyor. Etkinlik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik ve denetim gibi ilkeler etrafında şekillenen bu süreç, yalnızca yemek sektörünü değil; eğitimden sağlığa, bürokrasiden eğlenceye kadar her alanı etkisi altına almış durumda. Kitabın en çarpıcı yanı, günlük hayatımızdaki sıradan deneyimleri dahi bu kuramsal çerçevede fark edebilmemizi sağlaması. Okudukça fark ediyorsun ki; artık sadece yemek değil, ilişkilerimiz, duygularımız, hatta zaman algımız bile "hızlı, hesaplı, standart ve denetimli" hale gelmiş. Ritzer’in dili akademik ama kavramları sadeleştirmesi sayesinde kitap oldukça akıcı. McDonald’s metaforu hem etkileyici hem de düşündürücü bir araç olarak çok başarılı kullanılmış. Okurken bazı sayfalarda durup kendime şu soruyu sordum: “Acaba biz mi hayatı yaşıyoruz, yoksa hayat mı bize paketlenmiş biçimde sunuluyor?” Bu kitap, sadece bir sosyolojik analiz değil; aynı zamanda bir farkındalık daveti. Çünkü sistem o kadar içimize işlemiş ki, sorgulamadan her menüyü kabul eder hâle gelmişiz. Not: Özellikle sosyoloji, medya, kültür çalışmalarıyla ilgilenenler için başucu kitabı. Modern yaşamı otomatik pilottan çıkarıp yeniden düşünmek isteyen herkes mutlaka okumalı.
Toplumun Mcdonaldlaştırılması
Toplumun McdonaldlaştırılmasıGeorge Ritzer · Ayrıntı Yayınları · 2021728 okunma
Reklam
411 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.