Uyarma dürtüsü
Aslında onları çekici bulmadım, sadece öyleymiş gibi davranmak bana basitçe bir haz verdi. Gözlerindeki manyetik çekimi hissetmek ve fiziksel olarak onlara dokunmak istediğim fikriyle oynamaktan tatmin oldum. Çünkü yürekleri katılaşmış herkes gibi, bende heyecanlanmak yerine başkalarındaki heyecan ve hareketliliği uyandırmaktan daha yoğun bir erotik haz alıyordum. Bu kadınların varlığıyla hissetmeyi sevdiğim şehvet gerçek anlamda bir arzu değildi, uyarılıp heyecanlanmayı değil bu dürtüyü seviyordum.
Sayfa 27Kitabı okudu
Uzun ama lütfen okumadan geçmeyin!
Üzgünüm kardeşim ister cami awlusunda buluş, ister Kabe'nin kapısında, ister sabah namazına uyandırsın arayıp da seni, ister hadislerle boğsun her mesajında. Nikahında değilse helalinde değildir we dikkat et helalin değilse helakin olabilir.. Senin haram ilişkin henüz tanımadığın eşine yaptığın ihanettir. Bir mühendis bir robot yaptığı zaman, onun
Bastırmaktan vazgeç. İçindeki korkuya izin ver. Korkunun bizi uyarma işlevi vardır.
Sayfa 235 - pdfKitabı okudu
Savaşta verilen ilk kayıp gerçektir.
"Savaşı Zenginler çıkarır fakirler ölür. Çıkarlar savaşır, masumlar ölür."
(Batı) Değerli İnsanlar ölünce hayat hikayeleri. (Doğu) Değersiz insanlar ölünce istatistikleri paylaşılır.
"Demokrasi ve insan hakları güzellemeleriyle düşündürülmek istendiğimiz için Batı dünyâsının aslında sıkı bir polis devleti olduğunu pek çok defâ
Charles kitapların olağanüstü șeyler olduğunu anlamıştı. "Kitapların dünyası gerçekten harika ve eğlenceli bir yer!" dedi. "Kendi hayal gücümü kullanarak, bir sürü şey üretmek de bir o kadar harika ve eğlencelidir!"
K.K., "Söylediklerin doğru," dedi. "Ama seni bir konuda uyarma izin ver genç dostum: Yaşam senden, hayal gücünün verdiğinden cok daha fazla şeyler isteyecek. Boş oturarak görkemli evlerde yaşamanın
hayallerini kurmak, kimi zaman bir adım ilerleyememenin en uygun yoludur. Sadece hayal kurarak bir yerlere varamazsın. Fakat gercek anlamda iş yaptığında ve somut şeyler ürettiginde, rüyalarının gerçekleşme olasiliği artar. "
Sayfa 18Kitabı okudu
Beni uyarmayın :) Ben engellerim :)
Şuna bir açıklık getirmek istiyorum . Takip ettiğim kişiler yaptığım yorumlar burada ki kimseyi ilgilendirmez anlık düşüncelerimi yazarım yorumlarımda herhangi bir art niyet içermez! . Sizler ince düşünceli olarak beni birilerine karşı uyarmak istemiş ve düşüncenizi paylaşmışsınız , bu seferlik böyle kabul ediyorum.
Sizler o kişilerle tartışma yaşamış olabilirsiniz . Benim takip listemde de olsa ben buradaki bütün takip ettiklerimden sorumlu değilim! Bazen bir ileti atıp çıkıyorum bazen beğeni yapıp çıkıyorum . 7/24 burada değilim ki kim kiminle ne yaşıyor , ona kızıp ileti atıyor sonra ben beğenmiş ya da tekrar paylaşmış oluyorum sonra o kişi diğerine karşı beni uyarma küstahlığında bulunuyor ! ((Üstelik diğeri bunu yapmazken.)))
.Bazen iletinize bazen alıntınıza bazen beğenip, vaktim de varsa yorum yapıyorum .
Ben insanları ayrıştırmam (Dini değerlere saygısı olmayan vatanını sevmeyen insanlar hariç )))
. Ben mahkeme değilim , sizlerle aynı evi de paylaşmıyorum..
((Not ; en sıkı takipçim babam o “bunu engelle “ diye uyarırsa engellerim ben siz dert etmeyin çok bu yüzden 😏 )))
Allah'tan kork, kul hakkından sakın, takvaya sarıl
![TARIK SARI [[ Meftun Muvahhid ]]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1102249_1693816817_6ZE3W.jpg){kind=small}
Çünkü, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: “(Gerçek) müslüman, insanlarin elinden ve dilinden güvende olduğu (zarar görmediği) kimsedir. (Gerçek) mümin de, insanların şerrinden emin olduğu kimsedir." (Buhârî, İmân, 4, Müslim, İmân, 64; 2)
Hz. Ebû Bekir es-Siddîk [radıyallahu anh] der ki: "Allah'a itaat etmek suretiyle O'ndan ittika et (sakın/korun). Takva ile O'na itaat et. Elini, müslümanların kanını akıtmaktan; karnını, (onların) mallarını yemekten; dilini de (ırzları hakkında ileri geri konuşmaktan) koru. Kalbine gelen her şeyde (hatarat) nefsini hesaba çek."
Muhâsibî er-Riâye adlı eserinde "kalbe gelen şeyler" hakkında şunları kaydetmiştir: "Hatarât, her hayır ve şerre götüren kalbî isteklerdir ve üç kısımdır:
1. Rahmân olan Allah'tan bir uyarma şeklinde olur. Hz. Peygamber, birçok kişiden rivayet edilen bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: "Allah kime hayır dilerse, kalbine, kendisine nasihat edecek bir ikaz edici verir" (Tirmizî, Tefsîr, sûre 2).
2. Nefsin emir ve teşvikiyle olur. Allah'ın peygamberi İsrail'in (Hz. Yakub'un) diliyle aktarılan şu âyet konumuza bir delildir: "Belki de nefislerinizin size (kötü) bir işi güzel gösterdi (teşvik etti)" (Yusuf 12/18).
3. Şeytanın kötüyü süsleyip güzel göstermesi, vesvese vermesi ve dürtmesi ile olur. Bundan dolayı Allah, Hz. Peygamber'e böyle bir durumda kendisine sığınmasını emretmiştir: "Eğer şeytandan bir fit gelip seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü 0, işitendir ve bilendir." (A'râf 7/200, Muhâsibî, Riâye, s. 85-87)