Çelişmelerle dolu insandır uygar kişi. (Pek öyle 'tutarlı olmaya da çalışmaz — tam tutarlılık, kuruluk gibi gelir ona. "Yıldızdan yıldıza bir tutam mantık" yeter ona.)
Sayfa 54
"Uygar kişi rahatsız insandır : sürekli huzur bulmağa çalışır, ama —bir noktada dursa, huzura ulaşır gibi olsa, o noktada oluşan konumu onu başka bir noktaya götürür; yani, yine, huzursuzluğa..."
Reklam
Uygar kişi acı çeken insandır. Ama 'üzüntü' değildir bu; bir "vah vah" değil. Dünyanın temelden bozuk olduğu duygusu gelir uygar kişiye zaman zaman - o zaman acı çeker. Üzüntüden çok da kızgınlıktır duyduğu.
Modern toplum için her cinayet bir hukuk konusudur. Cina­yet işleyen kişi toplumu bir arada tutmaya yarayan bağları, hukuku ihlal etmiş, insanlığa karşı affedilmez bir suç işlemiş sayılır. Bu ne­denle hep katillerin insanlık dışı canavarlar olduğu, kana susadıkla­rı, gözlerinin döndüğü varsayılır. "Normal" insana katillik bir türlü yakıştırılmaz. Elbette dışa karşı "normal" davranan soğukkanlı "sa­pık" katiller hariç. Katilin akli dengesinin yerinde olmadığı sapta­nırsa bu durumda katil akıl hastanesine gönderilir. Çünkü bu du­rumda katil uygar dünyanın kriterlerine göre yargılanamamaktadır. Planlı cinayet işleyenlere karşı ise hukuk acımasızdır. Ancak duruş­malarda iyi hali görülenlere, pişman olanlara karşı hukuk toleranslı davranır. Bazı durumlarda toplumun adalet duygusuyla var olan hukuk sistemi arasındaki farklılık nedeniyle toplum katili korur. Bazen de tersine devlet güçleri katili linç edilmekten kurtarır, ada­lete teslim eder.
Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip "Bu, bana aittir!" diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. Bu sınır kazıklarını söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da hemcinslerine "Bu sahtekâra kulak vermekten sakının! Meyvelerin herkese ait olduğunu, toprağın ise kimsenin olmadığını unutursanız, mahvolursunuz!" diye haykıracak olan kişi, insan türünü nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden, nice yoksulluklardan ve nice korkunç olaylardan esirgemiş olurdu!
Sayfa 133Kitabı okudu
492 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 33 hours
Maya Erez, Bora Ateş, Uygar Ateş, Alar Ateş, Efra Demir... Hepsinden öğreneceğimiz şeyler var. Hepsinin hapsolduğu bir kafes var ve ancak biz onları anlarsak çıkabilirler o kafesten. Sizce aralarında anlaması en zor olan kişi kim? Bora mı? Maya mı? Bence siz Bora'yı seçersiniz ama bana sorarsanız anlaşılması en zor, kendisine ulaşılmasını izin vermeyen kişi Uygar. Maya Erez... Her daim hayallerinin peşinden koşan ve hiçbir koşulda özgürlüğünden vazgeçmeyen bir kişilik Maya. Bora Ateş... Kendini kısıtlıyor. Neye karşı mı? Hayata karşı. Uygar Ateş... Dediğim gibi bana göre ulaşılması ve anlaşılması en zor kişilik kendisi ama ben bunun onun seçimi olduğunu düşünmüyorum. Bence ona "Sen bu hayatı yaşayacaksın!" denildi ve o da yaşıyor. Alar Ateş... Kardeşler arasındaki en neşeli, en hayat dolu kişi. Bence o da hala bir çocuk ve yaramaz bir çocuk gibi davranmak onun sorunlardan kaçış yöntemi. Efra Demir... Bazı sırlara ortak oluyor ve bu sırlar sonucunda kendini merak etmekten alıkoyamıyor. İşte Efra da her şeyi durum fark etmeksizin merak eden bir kişilik. Benim bu kitapta gördüklerim, bu kitaptan öğrendiklerim kelimelere dökülemeyecek kadar büyük o yüzden karakterleri anlattım çünkü karakterlerimizden aldığım dersler o kadar büyük ki bunları burada saymakla bitiremem. Ne demek istediğimi kitabı okuyunca anlayacaksınız. Bence sizde benim gibi bu kitaba, bu karakterlere, eşi benzeri bulunmayan bu evrene bir şans verin...
Sesini Duyur
Sesini DuyurM. Rise · Ephesus Yayınları · 20202,324 okunma
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.