Sümerler
Bir başka deyişle, kişilerin doğa karşısındaki davranış biçimlerinin ürünleridir dinler ve efsaneler. İlkel insan esen yele, yağmura, gök gürültüsüne, yıldırıma, doğuma, ölüme, gece ve gündüze kendince anlamlar verir.
Sayfa 18Kitabı okudu
Batı Anadolu:Bilim ve felsefenin Beşiği
İlk doğa felsefecisi Thales, Miletoslu. Thales'in izleyicisi Anaksimandros da Miletoslu. Anaksimenes de öyle. Bu üçü Miletos okulunu oluşturuyor. Thales "yedi bilgeler"in ilki sayılıyor. Kendilerine philosopohos değil de physiologos (doğa bilimcisi) diyen bu anadolulu düşünürler Sokrates, Platon, Aristoteles ile bir üçlü oluşturan Yunanistanlı düşünürlerden yüz, yüz elli yıl daha önce yaşamışlar ve bir başka Anadolulu düşünür, oluşum felsefesinin babası Herakleitos ile birlikte ilk çağdaki bilimsel düşünce temellerini atmışlardır.
Sayfa 208Kitabı okudu
Ölümsüz olmak tanrısal olmaktır bir anlamda.
Sayfa 55Kitabı okudu
Eski Yunan inanışına göre yıldırımları fırlatan doğrudan baştanrı Zeus'tur örneğin. Depremi Poseidon yapar. Helios tanrı, güneşin kendisidir. Lodos, poyraz diye adlandırdığımız fırtınalar Lotus ve Boreas adıyla kişileşmiş doğa güçleridir.
Sayfa 19Kitabı okudu
Zeus'un aşk hayatı
Çapkının çapkını bir tanrıdır Zeus. Akla hayale gelmeyecek biçimlere girer sevdiğine yanaşmak için. Bir yağmur damlası olur kimi zaman Danae'yle birleşir. Bir başka sefer kuğu olup Leda'yı kucaklar, derken bir satire dönüşür, güzel Antiope'yi kollarının arasına alır, günün birinde bir boğa olur, Fenike kralı Agenor'un güzel kızı Europe'yi vurup sırtına Olympos'a getirir...
Sayfa 24Kitabı okudu
Anadolu Uygarlığı
Hiçbir toplum yoktur ki Anadolu'dan geçsin de, buram buram tarih ve uygarlık kokan bu topraklardan esinlenmemiş olsun. Bu toplumların kimileri küçük küçük devletçikler, bir başka deyişle beylikler, kimileri de, Hititler gibi, büyük imparatorluklar kurmuşlar. Bu devlet ya da devletçiklerin - adları ne olursa olsun- ortaya koydukları uygarlığa bir bütün gözüyle bakmak ve de buna "Anadolu Uygarlığı" adını vermek yanlış olmaz sanırız.
Sayfa 100Kitabı okudu
Yunanistan'daki "ssos", "tt", "nth" harflerini içeren yer adları Yunan diliyle açıklanamıyor. Bu gibi sözcüklerin Anadolulu kökenden oldukları araştırmacılarca belirtilmekte. Örnek olarak Yunanistan'daki Parnassos, Attika, Korinthos gibi dağ, bölge ve kent adlarını belirtebiliriz.
Sayfa 102Kitabı okudu
Üç Güzeller
Dünyanın ilk güzellik yarışması da yine Anadolu'da, bugün Kaz Dağı diye adlandırdığımız İda Dağı'nda yapılıyor.
Sayfa 104Kitabı okudu
Eski Ahid'in II. Samuel kitabında belirtildiğine göre aynı zamanda güçlü bir kral olan Davud peygamber, Bethsaba adlı güzel bir kadını elde edebilmek için kocası Uriya'yı ordunun en ön safında savaşa gönderir. Bu Uriya da bir Hititlidir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Cinsel ilişkiden sonra yıkanıp arınma kavramı da Kutsal Kitap'a (Tevrat) Hititler'den geçmiş gibi görünüyor. Hitit yasalarına göre cinsel ilişki kirleticidir, bu nedenle güneş doğar doğmaz yıkanmalı ve sabahleyin tanrıların yemek yiyeceği zaman hazır bulunulmalıdır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Eski Yunanca'da ihtiyarlıkla, yılanın değiştirdiği deri arasında bir bağlantı kurulmuş. Eski Yunanca'daki "geras" sözcüğü hem "ihtiyarlık" ve hem de "yılanların üzerlerinden çıkardıkları yaşlı deri" anlamlarına geliyor. Bu da demektir ki, yılan her yıl üzerindeki yaşlı deriyi atarak gençleşiyor, bir başka deyimle ölümsüzleşiyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Ana Tanrıça : Toprak Ana
Ana Tanrıça, Anadolu'da çağ ve toplumlara göre Vuruşemu, Hepat, Arinna, Nana, Ma, Kybele, Leto, Latona, Kupaha olur. Sonra Yunanistan'a geçerek Rhea; Suriye ve Filistin'de Mariamme, Marianna olur. Adlar değişir ama öz hep aynı kalır. Toprağın, doğanın yaratılışının simgesi Toprak Ana'dır o.
Sayfa 146Kitabı okudu
Bergama'dan Roma'ya
Sybilla bilicileri Roma'nın Kartaca karşısında başarılı olabilmesi için Ana Tanrıça'nın Roma'ya getirilmesi gerektiğini söylerler. İ.Ö. 204 yılında Tanrıça'yı simgeleyen göktaşı büyük bir törenle bir gemiye konularak Atarne (İzmir/Dikili) yoluyla Roma'ya yola çıkar. Ama gemi Tiber Nehri'nde karaya oturur. Ne yapıldıysa gemi kurtarılamaz. Ancak kirletilmemiş eller kendisini kente sokabilecektir. Claudia Quinta adındaki genç kız belinden kuşağını çözer ve onunla gemiyi çeke çeke Roma'ya kadar götürür. Tanrıça'yı simgeleyen meteor taşı da onun adına Palatin Tepesi'ne kurulan tapınağa törenle yerleştirilir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Büyük Konstantinus İstanbul'dan önce ata toprağı olduğuna inandığı Troya'yı başkent yapmak istemiş. Diokletianus ise imparatorluğu yönetmek için oturma yeri olarak Nicomedia'yı (İzmit) seçiyor kendisine.
Sayfa 151Kitabı okudu
Fatih'ten Papa'ya İlginç Bir Mektup
Fatih Sultan Mehmet büyük bir diplomasi ustasıymış da. Bir Anadolulu olarak soyunu Troya'ya bağlar ve Yunanlılar'ı destekleyen Papa Pius'a şu satırları yazar:
"Nasıl oluyor da İtalyanlar bana karşı çıkıyorlar şaşıyorum. Biz de onlar gibi Troyalılar'ın soyundan geliyoruz. Yunanlılar'dan Hektor'un öcünü almak bana olduğu kadar onlara da düşer. Oysa İtalyanlar bana karşı Yunanlılar'ı tutuyorlar."
Sayfa 152Kitabı okudu