Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
'İhtişam... İşte o, Roma'dır', dünya tarihinin Batılı anlatılarının pek çoğunda yankısını bulan bir nakarattır. Roma'nın yükselişi eski uygarlıkların zirvesi, nihayet çöküşü ise tarihsel bir trajedi olarak tanımlanır. Nitekim, Avrupa Aydınlanma'sının büyük eserlerinden biri olan Edward Gibbons'un, Roma İmparatorluğu'nun Gerileyişi ve Çöküşü şöyle başlar: 'Hıristiyan döneminin 2. yüzyılında Roma imparatorluğu dünyanın en güzel parçasını içine alıyordu... Yasaların ılımlı ama güçlü etkisi ve âdetler, zamanla eyaletlerin birliğini pekiştirmişti. Buraların barışsever sakinleri servet ve lüksün avantajlarından yararlanıyor ve onu istismar ediyorlardı.
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_ _İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır. _1-Taş devri_ _a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
Reklam
Uygarlıkların çöküşü sanıldığı gibi birdenbire olmaz, hem uzun sürelidir hem de gelgitlerle belirlenir. Yeni uygarlıklar da birdenbire değil, yüzyılların mayalanma sürecinde ortaya çıkarlar.
Sayfa 124Kitabı okudu
184 syf.
10/10 puan verdi
Ahir zaman ve ruhsal bunalım
İÇERİK HAKKINDA BİRAZ BİLGİ VERİR kavimlerin helak oluşundan bahsederken ahir zamanda insanların depresyon ve ruhsal bunalım ile helak olduğundan bahseder. Belki Kavimler ve helak oluşları hakkında bilginiz vardır. Fakat bilgisi olmayan insanlar için sade anlaşılır bir kitap. Aklımda kalan kısım ise peygamberlerin kavimleri Tufan,deprem vs helak olurken "ahir zamanda insanlar depresyon ve ruhsal bunalımlarla helak olması. " Bunu öğrendiğimden beri depresyon ve ruhsal bunalımlara daha farklı bakış açısıyla bakıyorum. Ve bu cümle ve bilgi başlı başına bir kitap niteliğinde...
Uygarlıkların Çöküşü
Uygarlıkların ÇöküşüMustafa Soykök · MGV Yayınları · 201439 okunma
93 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Oswald Spengler ve Düşüncelerine Genel Bir Bakış
Alman tarihçi, filozof ve yazar
Oswald Spengler
Oswald Spengler
(1880-1936), en çok
Batının Çöküşü
Batının Çöküşü
ile
İnsan Ve Teknik
İnsan Ve Teknik
başlıklı yapıtları ile tanınır. Bu yapıtlar, Spengler'in felsefi ve tarihsel düşüncelerini içeren başlıca önemli çalışmalarıdır. Spengler'e göre, tarih ve kültürler organik birer varlıktır ve biyolojik benzetmeler kullanarak, uygarlıkları doğan, büyüyen,
Düşünceler
DüşüncelerOswald Spengler · Kapra Yayıncılık · 202116 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Spengler'in İnsan ile Teknoloji İlişkisine Dair Felsefi Görüşleri
Oswald Spengler
Oswald Spengler
, 1931 yılında neşredilen "İnsan ve Teknik: Yaşam Felsefesi Katkı" başlıklı yapıtında, insanlık ile teknoloji arasındaki karmaşık ilişkiyi incelemeye ve bu etkileşimin uygarlıkların seyrini nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışır. Spengler, teknolojik ilerlemenin toplumlar üzerindeki sonuçlarını eleştirel bir şekilde tetkik
İnsan Ve Teknik
İnsan Ve TeknikOswald Spengler · Bilgesu Yayıncılık · 07 okunma
Reklam
Eski Yunanlılar ve özel­likle Stoik filozoflar, Romalılar'ın daha sonra bütün imparatorlukları sathında yaydığı moral geleneği formüle etmişlerdir. Bu gelenek daha o zamandan itibaren büyük bir direnişle karşılaşmıştır. Ticaret devrimine karşı çıkan Isparta'lılar bireysel mülkiyeti tanımamış, hırsızlığa müsaade hatta onu teşvik etmiştir. Platon ve Aristo'nun eserlerinde dahi Isparta'nın tatbikatına duyulan bir özlemin izleri okunmaktadır. Roma cumhuriyetin son yılları ve imparatorluğun ilk asırları boyunca ticai faaliyetlere aşina üyelerin oluşturduğu senatolarca yö­netilmiş ve dünyaya mutlak bireysel mülkiyet üzerine dayalı bir özel hukuk prototipi sunmuştur. İmparatorluğun gerileyişi ve nihayet çöküşü Roma' daki merkezi yönetimin hür teşebbüsü ortadan kal­dırmasıyla olmuştur. Roma'nın karşılaştığı bu yükselme ve çökme olayı tarihte birçok defa tekrarlanmiştır. Hayek, vatandaşlarının günlük işlerine, ilişkilerine devamlı müdahalede bulunan bir yöne­tim altında medeniyetin ilerleyemeyeceğini belirtmektedir. Bu bağ­lamda, hiçbir medeniyetin esas hedefi özel mülkiyetin muhafazası olan bir yönetim olmaksızın gelişmediğini, buna karşılık bu şartları sağlayarak gelişen uygarlıkların özel mülkiyeti yok eden güçlü hü­kümetler tarafından duraklatıldığını söylemektedir.Hayek'in bu görüşünün Mises'in görüşleri ile olan benzerliği ilginçtir. Mises'de, bir kendiliğinden doğan düzen olan piyasa ekonomisinin insanlığı medeniyete ulaştıran strateji olduğunu, tarihte uygarlığın geliştiği her devir ve yerde piyasa ekonomisi benzeri bir sistemin uygulandı­ğını yazmaktadır.
Sayfa 128Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
Uygarlıkların Batışı
Romanları ile tanıdığımız Amin Maalouf bu sefer bir deneme kitabı ile karşımıza çıkıyor ve adaeta uygarlığımızın bir röntgenini çekiyor. Kırılmaları, sapmaları ve bugün yaşadığımız çöküşü tarihsel arka planı ile birlikte ortaya koyuyor. Bunu yaparken doğduğu topraklara Doğu Uygarlığı ve özellikle Doğu Akdeniz ve Arap Uygarlığına daha derinden bakıyor.
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,738 okunma
‘İhtişam… İşte o, Roma’dır’, dünya tarihinin Batılı anlatılarının pek çoğunda yankısını bulan bir nakarattır. Roma’nın yükselişi eski uygarlıkların zirvesi, nihayet çöküşü ise tarihsel bir trajedi olarak tanımlanır.
Bir uygarlığın çöküşü
Büyük uygarlıkların çökmesi, sahip olanlarla sahip olmayanlar arasındaki uçurumun derinleşmesinin sonucudur.
Reklam
İklimin dengeli olması, çok nadir görülen bir durumdur.Buna karşılık iklimin taşıdığı riskler, uygarlıkların çöküşü söylemlerinde bir sık sık karşımıza çıkmaktadır. Dengeli bir iklim genellikle uygarlıkların da dengede durmasının bir ön koşulu olarak kabul edilmiştir, bununla birlikte ileride de göreceğimiz üzere toplumsal çöküşü tetikleyen iklim değişikliği kavramının kendisi de dengeli bir yapıya sahip değildir.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.