Yazar giriş kısmında tiyatro binasının temellerinin yenilenmesi ile ilgili kısımda, toplumun da temellerinin değişmesine atıfta bulunmaktadır. Devamında ise; tarihteki büyük devletlerin ve yöneticilerin hatalarıyla nasıl yıkıldığından bahseder. Nihayetinde de Finlandiya örneklemeleriyle toplumun nasıl tımarlandığını, her ferdin, her alanda üstüne düşen vazifelerinin olduğunu, erdem, ahlak, çalışkanlık gibi meziyetlerin savsaklanmadan, aşılanması gerektiğini anlatır.
Kitap aslında yeni ufuklar açmıyor. Fakat teorik bilgilerin uygulamaya geçirilmesi açısından önemli bir örnek… Yani her fert bulunduğu konumda (hiç fark etmez ne iş yaptığı) üstüne düşen vazifeyi yerine getirmesi gerektiğini bilir, ancak bunu yapma erdemini başaramaz. Toplumlar yaşadıkça güncelliğini koruyacak bir kitap. Geldiğimiz noktada ülkemizin bozulmuş sistemleri ile Finlandiya’nın birçok alanda –özellikle eğitimde- örnek ve başarılı olması aşikardır.
1962 yılında ABD'nin en prestijli üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki (MIT) bilim insanları bilgisayarların güvenliği için yeni bir sistem geliştirdi: Şifre.
Zaman paylaşımlı işletim sistemini (CTSS) kullanan MIT'li araştırmacılar, o dönem bilgisayarları paylaşmak zorundaydı ve kullanım süreleri kısıtlıydı.
Farklı
Tevhid Kelimesi İslam'ın giriş kapısıdır desek yanlış olmaz. Ancak bu kapıdan içeri girenler, içeride olan her bir ilkeyi, her bir iman esasını, her bir kulluk şartını kabul etmiş ve pratik hayatta uygulamaya söz vermiş demektir.
Bugün nöroloji komitesine giriş yaptık. Çok bayıldığım bir alan olduğu için aşırı iştahlı bir şekilde ders çalışıyorum. Öyle ki adı geçen her bilim insanını yarım saattir tek tek google’layıp duruyorum. Magazinsel bilgilere de denk gelmemek mümkün değil. Sizle, Dr. Jean Martin Charcot’la ilgili bir şeyler paylaşmak istiyorum. Zira kendisinin