"İnsanın aşkından ölmesi dilde hoş görülebilen şiirsel bir ızdıraptır."
Ruh Adam, kült bir roman, Selim Pusat'ın şahsiyetinde, Hüseyin Nihal Atsız'ın otobiyografik romanıdır.
Ruh Adam, bir Uygur masalı ile başlıyor.
Kitap Ayşe Pusat, Selim Pusat, Güntülü, Prenses Leyla, Yek, Şeref ekseninde şekilleniyor.
Selim Pusat meslekten ihraç edilen eski bir subay, eşi bir edebiyat öğretmeni. Kitabın pek çok yerinde Selim Pusat'ın buhranlarını, hezeyanlarını görüyoruz, eşi Ayşe Pusat'ın haddinden fazla özverili ve digerkamlığına şahit oluyoruz.
Arkadaşı Şeref'in intiharı üzerine kendini bütünüyle kaybeden, hayallerle, ruhlarla yaşayan bir kişiliğe bürünüyor Selim Pusat.
Eserde "Yek" ile karaktere yansıtılan kişilik şeytanın ta kendisi.
Eski Türk Mitolojisindeki Erlik Han'ı çağrıştırıyor, kitabın bütününde Şamanist izler ve Orta Asya kültleri fazlasıyla mevcut.
Selim Pusat'ın, eşinin öğrencisine aşık olması, kendi vicdanı ile iç hesaplaşması, aynı zamanda tarihi şahsiyetler, Tanrı ve diğer ruhani varlıklar tarafından yargılanması bize çok çeşitli ve farklı bir romanın tabanını sunuyor.
Hüseyin Nihal Atsız'ın, öğretmenlik yaparken aşık olduğu bir meslektaşına yazdığı, yıllar geçse de etkisi hiç geçmeyecek olan " Geri Gelen Mektup" dahil pek çok şiiri de kitapta mevcut.
Bu eserde Atsız'ın şiirleri, fikirleri birbiri ile iç içe geçmiş şekilde veriliyor.
Dinden, psikolojiye, tarihe, aşka pek çok şeyi içinde barındıran edebiyatın mihenk taşlarından olan bir eser.