"Kısacası, vakit tamam olunca insanın gövdesi bile terk ediyor insanı..."
İnsan dert denen şeyin ağırlığı altında ezilip un ufak olunca, dert çoğu kez o insanın şeklini şemailini alır da, hiç kimseyi iplemeden, uluorta konuşmaya başlar.
Reklam
“Yeryüzünde dünyaların güzelliğini taşıyan incecik bir kızdı... baktı mı düpedüz aklımın içine doğru bakıyor, bakınca da, son damlasına kadar yağlarımın hepsini eritiyordu. (...) Aşk bir insanı ne hale getirirse beni de getirmişti açıkçası: içimi yüce duygularla doldururken hareketlerime de acınacak derecede tuhaf bir komiklik katmıştı.”
Sayfa 183Kitabı okudu
Tıpkı insanlar, kuşlar, böcekler ve zamanlar gibi alışkanlıkların da yolculuk ettiğini belirttikten sonra, bir insan, acaba ben hangi alışkanlıklara köprü oluyorum, geçmişten alıp geleceğe doğru neleri götürüyorum, ya da huyumda tüyümde ne tür pisliklerle ne tür parıltıları barındırıyorum diye arada bir durup kendisine bakmalı..
Sayfa 254Kitabı okudu
dünya dediğin...
Zaten dünya büyük bir şey değildir Hasanım Ali, kimi zaman sevdiğimiz insanın yüzü, kimi zaman hayal edilen bir dokunuşun büyüsü, kimi zaman da kapıldığımız bir hevesim genişliği kadardır.
Sayfa 268Kitabı okudu
Bütün seslerini giyinip kuşanmış da, tıpkı gövdesi gözükmeyen sinsi bir canavar gibi şehir onu anlaşılmaz bir inatla adım adım izlemiş sanki.
Sayfa 49
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.