Ertesi gün.
Yarın.
Yarın vardı, nasılsa yeniydi.
Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın.
Bir uykuluk mola...
Tomris Uyar
Feramuz’un ilk ölümüydü bu.
İlk kez ölenlerin başına gelen onun da başına geldi ve sevdiği kadınları hatırladı.
İlkinde, üst üste yığılı yün yatak ve yorganların arkasında Şadiye’nin açtığı boşluğa saklanmış annesini düşünürken, odadaki karıncalara ve kırçıl tüylerinden patilerine, oradan da yattığı yerdeki yırtık çul kilime uyku akıtan kediye
İyi geceler..
'Ertesi gün. Yarın.
Yarın vardı nasılsa, yeniydi.
Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın.
Bir uykuluk mola..'
UYKU
Günün sonuna doğru ışık azaldıkça epifiz bezlerimiz, beynimize uyku zamanın geldiğini gösteren bir sinyal görevi, gören melatonin hormonu üretir.
Bu, gün boyunca beynimizde yavaşça biriken ve güneş battıktan kısa bir süre sonra ciddi seviyelere ulaşan adenozin adı verilen bir kimyasalın birikmesiyle çakışır ve sonunda bizi yatağa girmeye zorlayan uykuluk hissini yaratır.
Önce sen aldattın. Şimdi sen işe git. Ben evimde uyuyabileyim.
Merhaba sevgilim geldin mi işe. Sana kolay gelsin. İznin olursa sen işini yap ben de uyuyabileyim.
Tanrım ne olursun bana yol göster. On dört yaşında bir erkek çocuğu gibiyim. Aklım fikrim başka yerlerde. Başka yerler bayağı güzel görünüyor gözüme. Ben öyle diyorsam senin yarattığından ötürü. Sonuçta ben açılışta böyle geldim. Sonradan bir şeyler kazanmadım.
Merhaba sevgilim sen mi aradın. Uyuyordum duymadım hemen açamadım. Molaya mı çıktın çayını iç kahvaltını yap sen ben biraz daha kestirebileyim. Kulağıma çok hoş geliyor . uyku gerçekten güzel bir sözcük. Uykuluk da öyle. Uykuculuk da.. uyuklamak da.. uyku sağlık açısından bence on saatten az olmamalı. Bütün kötülüklerin arkasında uyku problemi yatmaktadır bence.
Ben mutsuz ve uykusuz bir adam olmak istemiyorum.
Ben mutsuz ve çoook uyuyan bir adam olmak istiyorum.
Tanrım bir rüya daha göster.
Belki bir tanesinde düşer bayılırım.
Sakatat (böbrek, yürek, kokoreç, işkembe, uykuluk) kırmızı etten daha yararlıdır. Fakat hastalıklı olmamasına dikkat edilmeli.
Bir sığırcık kuşu geldi yarım adadan
Oldu mu bilinmez tohumun sırları.
Vurdu vurdu vurdu dağlardan şehirlere
Ovalar dan ak şemsettin izine Mevlana da sattı Ahi Evran gibi niceleri yine satılacak insan tohumları.
Suç mu işledi bayrağında yıldızı olan vatan
Erlik bulacak onu talan.
Önce büyük kutlar verilecek
Sonra daralacak yüreği boş bala.
Yıkılmayacak yılanın tohumları başlayacak nasihat fıkraları kahkaha atacak İsrafil göğe doğru değişecek altın gümüş kin uğruna.
3 yaşına girdi göğün çocuğu 7 yaşında uyanacak zaten uyanmış gelen oğul.
Atanın izinde vuracak yumruğu Karadeniz'e.
100 yıl önce yaşanan uyanış dirilecek tekrar.
Hasat hasar alacak mısır da olduğu gibi 6 gün 6 gece 6 yıl sürecek yılanın tohumları.
Kılıcı keskin anadolu evlatları,uyanmış topraklar da yürüyecek dudağında kan gözünde nefret elinde mavzer sırtında yılkı atı.
Diri uğruna savaşacak sefiri uygun karaları.
Düngür sesi geldi soğuk adamdan,uzun adam toprak da kaldı,çekik gözlü küçük adam eline aldı yurt yurt pusat.
29 Ekim de uyandı nar atı,uykuluk balığı,çömez çakalın ayağı kurt inin de saklı.
Gök börü de kan peşinde şimdi.
Soluğu suskun yılan oğulları.
Ertesi gün. Yarın.
Yarın vardı nasılsa, yeniydi.
Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın. Bir uykuluk bir mola.
"Ertesi gün. Yarın. Yarın vardı nasılsa, yeniydi.
Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın. Bir uykuluk mola..."
.Tomris Uyar
"Ertesi gün. Yarın. Yarın vardı nasılsa, yeniydi. Şimdi geçmiş zaman olan bir yarın. Bir uykuluk mola..."
Tomris Uyar
" Ercüment! ölmediysen çık lan! öldüysen de çık! söz seni en kral şırdancıya götürücem, uykuluk da patlatırız. orkun denen o herifin de ağzına sıçarız, merak etme. hepsini yaparız Ercüment! götünü bilezik ederiz onun. Ercüment... Ercüment in aşağı güzel kardeşim "
