Son Şiirimden...
Yutuyor kendini artık bu dünya boşluğunda
Ağzı başının, başı ağzının sonsuzluğunda
Olsa da tarihte kaç gerilmiş yayın hedefi
Saplananaz, artık bu tufana yetmez kuvveti
Aklın ermeyeceği yerelere sular yükselir
Akıldan üstün zerre kumları taşır med- cezir
Şimdi ne emeğin önemi var ne de yılların
Eski, sokakta soytarı, gecenin umudu yarın
Bir telaştır alıp yürür bu lahzada uykusuzları
Hastalık içinde hastalık, kocakarı eczaları
Nabzımız nasıl atarsa ona göredir şerbeti
Adamı adama vurdurmanın budur şehveti
Atsızına rağbet edildiği vakit faytonların
Başsızına elpençe divan duruldu insanların
Bu çağ bir yangın olup silecek hepimizi
Bir yangını çağ yapmadaki mağrifetimizi
Anlatacak uzunca bir yüzyıl sonraki nesiller
Onlar bize sefil diyecek, biz de onlara sefiller
Ama hiçbir zaman ders alamayacak insanlık
İkrar vermeye lazım mıdır ki bir kaç lisanlık?
Saim PARILTI
Uykusuzluğa Yakarış
Uyumak ya da ölmek... Uykuyu yeniden fethetmek ya da yok olmak ...
Sayfa 173Kitabı okudu
Her uykusuzun kendine ait teorilerle dolu bir evreni vardır. İçinde hiçbir misafir bulundurmayan bir evren! Yaşarken ölmeyi, ölerek yaşamayı sadece uykusuzlar bilir. Gözlerinin altında biriken her küçük torba gördükleri hayallerle doludur. O her torbada ayrı bir hayal saklıdır uyanıkken görülen.
Sayfa 175Kitabı okudu
Benim çalışmayan kinezin ve dineinlerin ortama giriş şekli
Hekimlerin dediğine göre, yeni keşfedilen bir madde olan seretonin, insanların duygularını yöneten öğelerden biriymiş. Seretonin azlığı insanın iş yaşamında dikkatinin dağılmasına, uykusuzluğa, iştahsızlığa, yaşamdan yeterince zevk alamamasına yol açıyormuş. Bu madde bedende hiç bulunmadığında ise kişi derin umutsuzluk, kötümserlik, bir gereksizlik duygusu. korkunç yorgunluk, endişeye kapılma, karar verme güçlüğü gibi belirtiler gösteriyormuş.
Sevinçliyim, geceleri bana uğramayan uykunun yolunu öğrendim artık. Uykusuzluğa karşı koymak budalalık... Yeryüzünde en suçsuz nesne uyku, oysa en suçlu varlık insan!
Sayfa 24Kitabı okudu
