Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
96 syf.
9/10 puan verdi
L.N. Tolstoy, Dostoyevski, Çehov, Gogol, Puşkin ve Gorki ile birlikte Rus edebiyatının en önde gelen muhteşem altılısındandır. Tolstoy'un Savaş ve Barış ile Anna Karenina romanları, belki de dünya edebiyatının ilk 10 romanı arasında sayılabilir. Hikayeleriyle de var olmuş bir yazar Tolstoy. Bu kitapta sırasıyla;
İnsan Neyle Yaşar?
Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez
Mum
Kızlar Büyüklerden Akıllıymış
İnsana Çok toprak Gerekir mi?
İlyas
isimli hikayeler yer almaktadır. Tolstoy "inanmış adam". Buradaki hikayelerinde "Tanrı sevgisi"ni serpiştirmiş, dünyanın faniliğini anlatmış, uyuma dikkat çekmiş, sevgi kazanacak demiş, aileyi değerle anmış... Bunu yaparken de güzel bir lisan ile yapmış, eski anlatılardan yararlanmış. Zevkle okudum, tavsiyemdir.
Evet şimdi çoğu kişi zeki karakterlerden hoşlanıyor dimi? Şu sıralar en sevilen karakter Mark Watney galiba ki bence aşırı derece seviyorum. Gel gelelim düzen delisi genetik profosörü Don'a. Aslında kitabi okumadan önce aklımda gözlüklü, sıradan bir saç stili ve vücudu ne kadar harika olsa da farkında olmayan biriydi Don. Ve öylede OLDU!!!! Rosie içimdekileri söylemişti zaten. Don gerçekten fevkalade zeki bir insan. Uyuma saatlerini, yemeklerini, alkol tüketimini belirli bir seviyede tutuyor ve kendi yaşamını da ona göre ayarlıyor. Don eğer gerçek bir karakter olsaydı onunla arkadaş olmayı çok isterdim. Bence o da isterdi çünkü kendisinin pek fazla arkadaşı yok. Kitapta en beğendiğim şeylerden biri de sürekli bir şey için "proje" kelimesinin kullanılması. "Baba Projesi", "Eş Bulma Projesi", "Don'u Baştan Yarat Projesi" ve "Rosie Projesi" Aslında gerçekten etkileyici bir kitaptı. Komikti, akıcıydı. Ama yine de bir şeyler eksikti mesela Bill Gates bu kitap için "Okuduktan sonra arkadaşlarıma da birer tane hediye etmeden duramadım." Demiş. Bende o etkiyi yaratmadı doğrusu. Evet okuyun diye tavsiye ederim ama hediye almak konusunda kararsızım. Zaten alamam çünkü biraz fakirim.
...
Birkaç nesil boyu bir Çin ailesinin hikayesinin anlatıldığı bir dram ancak hikaye çok evrensel. Dünyanın her yerinde yaşanabilecek şeyler Çin dekoru önünde ve komünizm atmosferinde cereyan ediyor.
Zaaf, yoksulluk, yoksunluk, ceberrut bir düzen ve düzenin çarkları arasında sönüp giden ömürler.
Gerçekten vurucu bir kitap bu. İnsanın zihnine bir demir külçesi gibi çöküyor.
Öyle bir noktaya geliyor ki yaşamak ile ölmek arasında hiçbir fark kalmıyor.
Dünya güzel bir yer değildi ve dünya güzel bir yer olmayacak. Sen tok olsan da birileri mutlaka aç olacaktır. Sen gülsen de birileri mutlaka ağlayacaktır.Sen sağlıklı olsan
da birileri hastalıklardan ve salgınlardan kurtulamayacaklardır. Dünya güzel bir yer değil zira dünyada hiçbir şey hakça paylaşılmıyor, soluduğumuz havadan başka.
İncelemeyi beğendim bir alıntı ile bitireyim:
"İnsanlarin unutmaması gereken dört kural vardır:
Yanlış söz söyleme,
Yanlış yatakta uyuma,
Yanlış eşikten girme,
Elini yanlış cebe atma.”
İçerisinde üç farklı hikâye, sırasıyla Lyon'da Düğün, İki Yalnız İnsan ve Wondrak, barındıran ve Stefan Zweig'ın 20. eseri olan Lyon'da Düğünde; bu üç farklı hikâyede üç farklı konu işlenmiştir.
Lyon'da Düğün ve İki Yalnız İnsan, gayet kısa ve öz hikâyelerdir. Zweig, anlatılmak istenen duyguyu birkaç sayfayla bile oldukça güzel
324 syf.
·
Puan vermedi
Bu incelemede kitap benlik (the self) kapsamında ele alınmıştır.
Renkkörü Ressamın Öyküsü
-Körler için "karanlık," sağırlar için "sessizlik" neyse, akromatopsikler için gri odur.
65 yaşına kadar görüşünde problem olmayan Bay Jonathan I’ın geçirdiği bir trafik kazası sonucunda ikincil korteksi zedelenmiş ve total renkkörü
80 syf.
·
Puan vermedi
İnsanın hayatındaki en büyük putu nefsidir. Bununla sürekli mücadele halindedir. Kendi olmanın yollarından geçerken hep tökezler. Çünkü; zorlanmak istemez, zorlamak da istemez. Konfor en büyük aldanma şeklini ona sunar.
Konfordan kastım; her şeyin en iyisine sahip olup tembellik yapmak değildir. Günümüz insanı düşünmeyi bile istemez. Eskiden
