Uyku diye bir şey vardı eskiden, böyle gözlerini falan kapatıyorduk iyi de oluyordu. Hey gidi eski günler... Varmı uyumayan
Hep bir önceki keşfi yeniden tekrarlamak gibi Sen hep El sürülmüş Ve üstünde adım izleri olan O kadınları sevmiştin Dokunduğun her duyguda Bir başkasına ait Parmak izleri vardı Yada Duyguları öldürülmüş bir sevdanın Ipuçları Sen hep daha önce öpülmüş bir kadının Dudaklarında sana dair cümleler bekledin Oysa ıslanan kelimeler Bir başkası adına sana yönlendirilmiş öznesi eylemine uymayan Devrik cümleler kurmaya görevlendirilmişti Onu öperken Başka birinin gölgesi araya giriverirdi hep Ve aslında Sevişlerin senle olmadığını bilemedin Kapanan gözlerde sen hep Bir başka resim üzerine Fotomontajdın azizim Defolu caddelerde fotomontaj.
Reklam
Mahkumun biri en parlak yıldızı seçmiş kendine. Bir görüşte, nişanlısına "bu bizim yıldızımız olsun" demiş. Sonra ikisi de geceleri o yıldıza bakarak uyumaya başlamışlar. Yani, artık ortak bir buluşma noktaları varmış. Ama o yıldız sandıkları şey, bir uydu eskisiymiş. Gökyüzünde bir demir yığını yani. Ona bakarak dilek tutuyorlarmış. Yani, paslı bir yıldıza. Artık yıldızlardan bile emin olamıyorsun. Yeditepe İstanbul
Ötenazi
Sabahın daha sabah olmadığı saatlerde çıktım can havliyle dışarıya. Sokağın her milimine hasret kalan eski fabrika çalışanı gurbetçiler gibi atıldım birden. Sokakta kimse yok, geceyi aydınlatan lamba bile terketmemis bizim mahalleyi. Onu da cok özlediğimi farkettim. Sahi insan hic özler mi, insanoğlunun yaptığı kurmalık bir aleti? Ben ozlemistim,
Uyumayan varmı ona göre uyucam da 💤💤💤
581 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.