Tüm büyük eylemlerin, tüm büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır. Büyük yapıtlar çoğu kez bir sokağın dönemecinde ya da bir lokantanın kapısında doğar. Uyumsuzluk da böyle. Özellikle uyumsuz dünya soyluluğunu bu zavallı doğuştan alır. Kimi durumlarda neler düşündüğü konusunda bir soruya kişinin "hiç" yanıtını vermesi bir yapmacık olabilir. Sevilen yaratıklar bunu iyi bilirler. Ama bu yanıt içtense, boşluğun çok şeyler anlattığı, günlük devinimler zincirinin koptuğu, yüreğin kendisini yeniden düğümleyecek halkayı arayıp da bir türlü bulamadığı şu garip tinsel durumu belirtiyorsa, o zaman uyumsuzluğun ilk belirtisi gibidir.
İyi olmak insanın doğasıyla uyumlu olmasıdır. Başkalarıyla uyumlu olmaya çalışınca uyumsuzluk baş gösterir. Bir insanın yaşamındaki en önemli şey kendi yaşamıdır.
Reklam
Ben ki çağ dışı bir uyumsuzluk delisi, Kendi ipimi belki kendim çekerim.
Hekimlerin dediğine göre, yeni keşfedilen bir madde olan seretonin, insanların duygularını yöneten öğelerden biriymiş. Seretonin azlığı insanın iş yaşamında dikkatinin dağılmasına, uykusuzluğa, iştahsızlığa, yaşamdan yeterince zevk alamamasına yol açıyormuş. Bu madde bedende hiç bulunmadığında işe kişi derin umutsuzluk, kötümserlik, bir gereksizlik duygusu, korkunç yorgunluk, endişeye kapılma, karar verme güçlüğü gibi belirtiler gösteriyormuş, bu da zamanla sürekli bir karabasana dönüşüyormuş ki sonu ya tam uyumsuzluk ya da intiharmış.
"Açıkyüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen farkedilir; övmede ise, baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kulağa hoş gelir, zevkle dinlenir."
Sayfa 595Kitabı okudu
Hiç ayrımsız herkes üzerinde kesin etkisi olan, insanı hiç yanıltmayan, kadın kalbini yola getirmede en güçlü, en şaşmaz yola başvurdum. Bu yol, herkesçe bilindiği gibi, övmedir. Dünyada açıkyüreklilikten zor ve övmeden kolay bir şey yoktur. Açıkyüreklilikte yüzde bir değerinde bile olsa, bir nota falsolu oldu mu, uyumsuzluk hemen fark edilir; övmede ise, baştan sona bütün notalar falsolu bile olsa, yine de kullağa hoş gelir, zevkle dinlenir. Övgü ne kadar kaba olursa olsun, yine de en azından yarısı, övülene gerçek gibi gelir ve bu toplumun her katmanında böyledir. 
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.