Hiç şiir okumadınız mı? Şiir kitapları çok kısa diye para etmez mi? Yahut şiir "Yaa Ne Biliyim Abi" cümleleri mi kurdurur size. O zaman; Meşaleleri Yakın, Var Bir Sunay Akın! diyoruz çığlık atan sessizliğimize. Buyrun efendim, güzel bir Sunay Akın kitabı daha.
Gene dayanamadık bu da bitti. Yastığa başımı koydukça aklım gidiyor bir tane daha okuyorum. Dayanamıyorum kitaplara ben.
Size bu konuda uzun zamandır başıma gelen bir şeyi anlatacağım ve bana bu durumu yaşayan varsa yorum atamasa bile mesaj atsın. Gerçekten sadece bende mi oluyor yoksa bunu yaşayan başka kardeşlerim var mı bilmek istiyorum dostlarım.
Şimdi bazı geceler oluyor tam böyle uyanma vaktime yakın -öyle sanıyorum çünkü hemen akabinde uyanıyorum- kitap okuduğumu görüyorum. Bildiğiniz yazılar, satırlar ilerliyor ve okuyorum. Hiç bilmediğim bir kitap ve sürükleyici ama kalktığımda ne kadar uğraşsam da ne okuduğumu geçtim, tek kelimesini bile hatırlamıyorum. Tabi devam edeyim diye yattığımda da ne yazık ki iş işten geçmiş oluyor.
Eh artık sahiden uyuyalım. Tamam bu sefer kesin yatıyorum. Gene kalkmaya yeltenirsem kendimi yatağa bağlatıcam, iyi geceler dilerim..
MakilerSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 2016840 okunma
Uyuyorsun şimdi. Ya da uyuyacaksın birazdan. Uyu kuzum. Ama bir taraftan da beni dinle. İkisini birden nasıl yapayım deme, yaparsın sen. Senden önce sevdiğim kadın uyurken bile dinlermiş beni. Her ağladığımda yatağından fırlayıp kucaklar, öper, emzirir, tekrar uyutana kadar başımda beklermiş. Annemmiş..
Şimdilik işler iyi gitmiyor. Tabii şimdilik. Biliyorsun hepsi geçecek bunların. Umutsuzluğa kapıldığının farkındayım zaman zaman. En çok da o zamanlar üzülüyorum. İnan bana hepsi geçecek. Pessoa şey diyor ya hani kitabında "Kuvvetli bir inanç ve yeterli isteğin üstesinden gelemeyeceği hiçbir şey yok." Ben hem bütün gücümle inanıyorum sana hem de bütün kalbimle istiyorum. Sen de aynı şeyleri düşünüyorsan, gerisini zaman halleder hiç merak etme..
Günler iyice birbirine benzemeye başladı burada. Bu iyi bir şey mi yoksa kötü mü emin değilim. Ama şunu biliyorum ki o birbirine benzeyen günlerin içine sızan her şeyde biraz sen varsın. Kitap okurken senin sevebileceğin yerlerin altını çiziyorum, radyoda sevdiğin şarkılar çıktığında ben sevmesem de koşulsuz bir saygıyla sonuna kadar dinliyorum ve annemle günde en az bir kez senden konuşuyoruz..
Biraz içtim yine bu gece. İçip içip yazıyorsun diye kızar mısın ki? Bu gece kızma e mi kuzum? İnsan Çarşamba gecesi neden içer? Çok özlediği biri vardır da ondan içer. Bu Çarşamba gecesi de çok özlüyorum ben seni. Ama biliyorum hepi geçecek bunların. Umutsuzluğa kapılıp beni üzme. Pessoa'yı aklına getir, beni oradan hiç çıkarma, üstünü sıkıca ört ve içinden bir şarkı tut. Ben de burada o şarkıyı mırıldanayım ve ayrı yerlerde yan yana uyuyalım..
Uyuyan adam ikinci kez" bir kitabın ortasında " inceleme yazılır mı? EVET! cevaplı ..çünkü "güzel " ve mutlaka okunmalı listelerinde yerini almalı ..
Incecik ve mini mini .. fakat "bitmesin" denilenlerden ..
Spoiler#
Ilk defa Perec okuyorum ve sanırım doğru kitapla başladım ve bu adamı okumaya devam edeceğim
Eduardo Galeano yaşanan, yaşanmış ve yaşamaya devam edecek olan olayları okadar açık ve okadar net belirtmiş altını çize çize üstüne basa basa bağıra bağıra anlatmış ki. Bu dünyanın düzenini Bu dünyadaki açlığı yoksulluğu ve bunların nedenlerini öyle güzel sermişki insan önüne sayfa sayfa yaprak yaprak ancak o kadar olur hani. Çokcuk işçilerden yüz yıllardır yaşanan olaylardan öyle güzel bahsetmiş ki bu bahsi geçen olaylar bu gisiş ile yüz yıllar daha yaşayacak yaşanacak. Çağımızın plastikliğinden öyle güzel dem vurmuş ki. Plastik aşklar, plastik istekler ve hayalleri plastik olmuş insanlardan. Uyuyalım güzel dünyamın güzel insanları hiç uyanmayalım Tüketelim taki kendimizi tüketene dek tüketelim yallerimizi varımızı yoğumuzu Tanrımızı tüketelim başkalarının Tanrılarına sövelim. Dünyada eşitlikten tek bir stadyumda bahsetmiş bakıldığı zaman okadar doğru ki sadece bahsi heçen stadyum fakat diğerleri hariç. Bakış açıları öyle hoş ki ve o kadar acı ki insan yüreği acıyor doğrusu.
Kadınlar pıtlantalar taksınlar beş taşlar on taşlar
Gerdanları zümrüt yakut dolsun
Erkekler öyle roleksler bilmem neler
Öyle afilli markalar ceketler giysinler
Ve afrikada bir çocuk öldürülsün
Sonrasında gelin hep birlikte
Afrikada çocuklar öldürülmesin
Kolombiada öldürülmesin
Dünyada çocuklar öldürülmesin diyelim
Nazım’dan dem vuralım pankartlar boyu
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler diyelim
Boyumuza elmaslar ellerimizde yakutlar
Üzerimizde altından çeketlerle
Hep birlikte söyleyelim.......
Bir akşam daha boşa geçmişti. Saatler, günler, yıllar kayıp gidiyordu. Her gece aynı şey. Yalnız oda, kadınsız yatak; toz, sigara külü, zambak yaprakları
BÜTÜN YAŞAYAMADIKLARIMIN ACEMİSİYDİM,YAŞADIM, USTALAŞTIM VE YAŞAYAMADIKLARIMA ACEMİ KALDIM
"Desene yaşam tekrarlardan oluşuyor…
Tekrarlardan değil, dedi; tekrarların tekrarından"
Hasan Ali Toptaş
Ivan Denisoviç Şukov.
"Şukov'un cezasında buna benzer üç bin altı yüz elli üç gün vardı. Kalk vuruşlarından ışıklar sönene