anadolu deyişiyle, “alacası içinde” ne çok insan var. sahte, çok yüzlü, her ilişkisi için başka bir yüzünü takınan. çoğunluk öyle olduğuna göre arıza bizde!
Sayfa 224Kitabı okudu
… salt gürültü, salt mutlu gibi yapan insan kalabalığı. “çok çiğ çağ” demiş necatigil usta: “çok çok çiğ” şimdi. sevinç de eğlence de sahte, bir yüzü bu… öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen. öldüren ve ölen, aptalca!
Sayfa 223Kitabı okudu
sen yabancı sesini çek sesime değmesin
Sayfa 162Kitabı okudu
ateşler içinde ortadoğu
ah ey musa ah ey muhammed
tanrı çocuklarını unuttu mu?
Sayfa 145Kitabı okudu
hayattan çok alacağı vardı da
sitemkâr bile değildi tanrısına
Sayfa 97Kitabı okudu
ölümü sevdiği için mi öldürdü kendini
başkasının ölümünü sevmediği için mi?
Sayfa 72Kitabı okudu
bir roman kadar uzun bu tümce,
— sonra işte yaşlandım.
Sayfa 61Kitabı okudu
kaygan biçimlere tutuldum
biçim kaygım en kırık yanımdı
aşkı sesten olmuş bir gölgeye yükledim.
kabuğu kaldırsan
derinleşir yara
hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler
zaten bütün kızlar yaralıdır.
kendi kavgasının içinde ölenler
sende görünür olandan
görünmezin umudunu aldım
"alakası içinde" ne çok insan var.
ben sana yazıldım, mekânım yok.