"1. Dünya Savaşı'nda içinde olduğumuz grubun mağlup olması yüzünden uğramamız gereken cezayı Suriye ve Irak gibi geniş memleketimizin yönetimi ve geleceğinin belirlenmesi hakkını o memleketler halkına bırakmak suretiyle hâkimiyet hakkımızdan vazgeçerek çekmiş bulunuyoruz. Bu araziyi bizden almak için yönetimimize yüklenilenlerin tamamı
Her şeyim olan adam (bundan eminim)
erkeklerin en kötüsü çıktı. Yaşayan
ve düşünebilen bütün varlıklar içinde
en acınacak halde olanı biz kadınlarız.
Önce, açık artırmaya girercesine, kendi paramızla
bir koca, bedenimize bir efendi satın alırız
Kötülük üstüne daha da beter bir kötülüktür
bu yaptığımız.
Aldığımız adam iyi mi, kötü mü,
-Çocuk mu? O zaman ben de çocuk muyum şu anda?
+Hayır, sen artık bir yetişkinsin.
Tüm evrene ve içindeki tüm canlılara âşık, sevgi dolu bir insansın.
Mümkün olduğunca bu dünyanın kötülüklerinden uzak tuttun kendini.
Karşılaştığın kötülükler saflığını bozmadı, bozamadı.
İnsanın sadece bilincinin kendisi hakkında bildikleri kadar olduğuna evrensel çapta inanıldığı için, kişi kendini zararsız zanneder ve kötülüğüne bir de aptallığı ekler. Korkunç şeylerin olduğunu ve olmaya devam ettiğini inkar etmez, ama bunları her zaman "ötekiler" yapar. Ve bu tür kötülükler yakın veya uzak geçmişte kaldıkları zaman, çabucak ve rahatça unutkanlık denizine gömülürler, arkasından "normallik" dediğimiz o kronik bulanık kafalılık geri gelir. Oysa çarpıcı gerçeğe göre hiçbir şey yok olmamış, hiçbir şey düzelmemiştir. Kötülük, suç, vicdanın derin rahatsızlığı ve karanlık kuşkular gözlerimizin önündedir, keşke görmeyi bilseydik.
Yaşayan ve düşünebilen bütün varlıklar içinde
en acınacak halde olanı biz kadınlarız.
Önce, açık artırmaya girercesine, kendi paramızla bir koca, bedenimize bir efendi satın alırız. Kötülük üstüne daha da beter bir kötülüktür bu yaptığımız. Aldığımız adam iyi mi, kötü mü, tamamen şansa kalır. Boşanmak, kadının kusuru gibi görünür, hayır diyemez
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
imrendiğin, öfkelendiğin
kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
dile dökülmeyenin tenhalığında
kaçırılan bakışlarda
gündeliğin başıboş
Tanrı kendisine sahip herkese merhametli davranır ve bu kişiler mutludur. Bununla birlikte Tanrı'yı arayan herkes Tanrı'nın merhametine sahip olsa da henüz mutlu değildir. Öte yandan kötülükler ve günahlar vasıtasıyla kendisini Tanrı'dan uzaklaştıran kişi yalnızca mutsuz olmakla kalmaz, Tanrı'nın merhametinden de uzak kalır.