Yoksul, eğitimsiz, ama tutkulu ve azimli bir genç yeterince çabalarsa başarılı bir yazar olabilir mi? “Kurnaz bir düzenin temsilcisi olan” anlı şanlı editörleri ve yayıncıları aşarak, burjuva dünyasının kısır beğeni kalıplarına girmeyi reddederek, özgün kalemi ile hayal ettiği bu dünyada kendine bir yer bulabilir mi?
Jack London, kısmen
üstelik vesveseli bir burun...
Elbette kendisini bu kadar istemeyen, estetik zevklerine uygun bulmayan, hor ve hakir gören, işlerden uzak tutmağa çalışan sahibine düşman olur. Hiç insan burnunu işlerinden uzak tutabilir mi? Yemek için kepçe ne ise, iş için de burun odur.
Hatta becerikli bir burun kendi işlerini alelacele gördükten sonra yedi mahalle ötesine yardıma bile gider. Bir burnu işe karışmaktan alıkoymağa çalışmak, tabiat kanunlarına isyandan başka nedir?
Veyl o fânilere ki, burunlarını sadece bir süs addederler!
Hepimizin bavula sağdıramadığı bazı meseleler vardır diye başlamak istiyorum cümleme, yazarda içimize sığdırmakta güçlük çektiğimiz duyguları her karakterde ince bir oya kıvamında işleyerek önümüze sunuyor bu öykülerinde.
Hem yakın hem uzak karakterler seçiyor bizleri etkisi altına almak için sevgili yazarımız. Nedir Nermin Yıldırım'ı özel yapan? Cümle seçimlerindeki vurucu sözcükleri mi? Birkaç bölüm sonra tanırmışsın gibi hissettiğin o karakterler mi? Ya da belkide abartmadan tastamam konuya giriş yapması mı? Farklı bir esansı olduğu gerçek zira bu derece başarılı bir anlatımı yıllarca unutmakta zorlanacağın kitaplar yazması bir rastlantı olamaz.
Bu kez öykü yazmış, kısa ama hiçte kolay sindirebileceğin türde hikayeler değil. Üç ana başlık altında toplanıyor. Aile Yalanları, Dolunay Kaçıkları ve Kronos Aylakları...
En sevdiğim ilk öykü; aile fertlerinin üç farklı açıdan dillendirdiği ve bizi büyüsü altına alan Aile Yalanları'ydı. Öykü yazmak dile kolay zor ama bir o kadar keyifli olsa gerek. Ne yazsa okurum dediklerimden @nnerminyildirim
Öneri kelimesi kullanılmayacak kadar kendine özgü bir albenisi mevcut. Hepimizin içindeki bavula sığdıramadığımız onca hüzün, bekleyiş, terki diyar ve özlemlere gem vuranlar için okuyunuz.
#bavulasığmayan #nerminyıldırım #hepkitap
Bavula SığmayanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20222,690 okunma
Hemen hemen her kitapta mutlaka bir karakterin veya yazarın “ben kimim” sorusuna ya da “ben kimim sorusuna bir cevabına” denk geliriz. Bu denk geliş muhtemelen hepimize de kendimize bu soruyu sordurmuştur. Ve yine muhtemeldir ki her kitaptaki "ben kimim" sorusuna verilen cevabı da nedense benimser ve destekler halde buluruz kendimizi.
21. YÜZYIL İÇİN 21 DERS ~ YUVAL NOAH HARARİ
Hakkında uzun konuşmalar yapabileceğimiz bir kitap.
Gelecekte bizi bekleyen hatta şimdiden varlığını gösteren küresel sorunlar
Bu sorunların çözümünde liberal demokrasinin izleyeceği yol
Aşırı Milliyetçilik, Militarizm, dogmatik dinler, Komünizm ve Kapitalizm bu küresel sorunlarda bir şey vadedebilir mi?
İnsanlık ekonomi, hukuksal ve sağlık sistemlerinde bir şekilde de olsa ortak hareket etmeyi başardı.
Peki ya aynı başarıyı ortak politika yürütme konusunda da sergileyebilecek mi?
Bunu başaramazsa küresel sorunlar ülkelerin çıkarları doğrultusunda mı şekil alacak?
Yaşamın anlamı nedir? Bize öğretilen tüm anlatılar(ırkımız, cinsiyetimiz, dinimiz, tarihimiz) çerçevesinde gerçekten özgür irade diye bir şeyden bahsedebilir miyiz?
Kendimizi özgür zanneden varlıklarsak?
Zihin hakkında hala insanlık hiçbir şey bilmiyor.
Kendi anlam bulma yolculuğumuzu ancak yarattığımız benlikten uzak, yani anlam çabası olmadan, sade deneyimlerimizle ve anı gerçekten hissederek ulaşabiliriz.
Yurdunu Kaybeden Adam (Beğeneceğinizi umarak..)
Cengiz Dağcı ağabeyin ''Korkunç Yıllar'' eserinin devamıdır.
Korkunç Yıllarda eserinden tanıdığımız Sadık Turan ve beraberindeki Türkler, Nazi Almanya'sının Türklerden kurulu bir ordu kurması ve sözde, Türkistan'ın istiklali vaadi verilmesi üzerine, esir kampından çıkmış ve Almanya saflarında Ruslara