İnsan nedir? ~İnsan kendi kendinin yüküdür, ~kendi kendinin engelidir. ~İnsan kendi kendinin düşmanıdır, ~kendi kendinin bağıdır. ~İnsan kendinden uzaklaştıkça başarıya, ~kendinden uzaklaştıkça Allah'a yaklaşır. ~Zira insan nefsidir, iyiliklerden uzak, kötülüklere yakındır.
Ölüm;
* Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler. Çünkü henüz çaresi de, devası da yok bu dertlerin. Düşündüm, herkesin gökyüzünde bir yıldızı varsa, benim yıldızım uzak, karanlık, anlamsız olmalı. Belki de hiç yıldızım olmadı. İçimde müphem bir arzu: Bir deprem olsa da, bir yıldırım düşse de, sakin pırıl pırıl bir dünyaya yeniden doğsam? Azap çeken bir ruh gibi bekliyor, kolluyor, arıyordum, lakin boşuna! Dünya,ıssız yaslı bir ev gibi görünüyordu gözüme ve ben bağrımda bir acı duyuyordum. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Gönlümde düğümlenen bir şeydi bu ıstırap, bu kederli hal; kasırgadan az önceki havayı andırıyordu. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur, bir üflemeye bakar. Birbirine ters düşen öyle çok şey gördüm, birbiriyle çelişen öyle çok şey duydum ki! Artık hiçbir şeye inanmıyorum. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar; birçokları da yağı bitmiş lambalar gibi, sessiz yavaş, ecelleriyle sönerler. Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Nedir günler, nedir aylar? Benim için bir önemi yok bunların; Mezarda olan için zaman, anlamını kaybeder.
Reklam
Nihayetinde doğa karşısında insan nedir ki? Sonsuzluğa göre bir hiç, hiçliğe göre her şey; her iki ucu da kavramaktan sonsuz uzak, hiç ile her şey arasında orta noktadır.
Sayfa 29 - İş Bankası Yayınları - 4. BaskıKitabı okudu
Uzak nedir? Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Uzak nedir? Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
İsmet Özel
İsmet Özel
Ben yaşadığımı anlamak için kendi kendime bir çeşit yaşama oyunu oynar, maceralar uydururdum. Çoğu kez bir hiç yüzünden özellikle gücenmeyi bile denemişimdir. Aslında hiç sebep olmadığını bildiğim halde kendimi öyle dolduruyordum ki, sonunda gerçekten gücenip içerliyordum. Bu çeşit oyunlar yaşamımı öyle bir sarmıştı ki, nihayet âdeta kendime hâkim olamaz hale geldim. Bir defa, hatta bir de değil iki defa, zorla âşık olmayı bile istedim. İnanın bana, istırap bile çektim. Ruhumun uzak bir köşesinde bu ıstıraba inançsızlık, alay kıvılcımları titreştiriyordu, ama yine de maddi bir ıstırap çekmeye devam ediyordum, üstelik bütün işleri yolunda olan bir âşık gibi kıskanıyor, kendimi kaybediyordum. Bunun tek nedeni can sıkıntısıydı. Evet, sadece can sıkıntısı... Boş vermişliğin ve bir şey yapmamanın verdiği sıkıntı eziyordu beni. Bunun sonucu olarak da haylazlığa yöneliyordum. Zaten bu haylazlık, bilincin doğal ürünü olan tembellikten başka nedir ki? Bunu daha önce de söylemiştim, tekrarlıyorum: Samimi olan tüm insanlar ve belli bir işi olan insanlar, dar kafalı oldukları için çok çalışkan kimselerdir. Bunu şöy- le açıklayabilirim: Bu çeşit insanlar akılları kıt olduğu için herhangi bir konuda ana sebepleri araştırmadan hemen el altındaki ikinci derece sebeplere bağlanıverir ve doğru hareket ettiklerinden emin oldukları için de rahatlarlar, en önemlisi de budur zaten. Herhangi bir işe başlamadan önce, ilkin rahatlamak, bütün tereddütlerden kurtulmuş olmak şarttır. İyi ama ben kendimi nasıl rahatlatayım? Dayanabileceğim esaslar, ana sebepler nerede? Nereden bulacağım bunları?
Sayfa 21
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.