'Bir şey daha var; küçük şeker portakalı fidanını hemen kesmeyecekler, kesildiğinde de sen çok uzaklarda olacaksın, fark etmeyeceksin bile.'
Hıçkırarak bacaklarına sarıldım .
'Bu artık bir şeye yaramaz, baba; hiçbir şeye yaramaz...'
Benimkiler gibi yaşlarla dolan gözlerine bakarak bir ölü gibi mırıldandım:
'Onu kestiler bile, baba; benim küçük şeker portakalı fidanım kesileli bir haftadan çok oluyor.'