Kitabı genel itibari ile sevdim ancak kitap bana biraz gereksiz uzatılmış geldi. Çok depresif bir dili vardı bu başlarda iyiydi güzeldi ama Alena'nın kimseye güvenmemesi inanmaması böyle...çok gerçekçi geldi ve dünyadan uzaklaşmak, güzel vakit girmek, için okuyan birisi olarak kitabın atmosferi bana gerici ağır geldi.
Onun dışında Milas çok tatlıydı
Alena çok güçlü bir karakterdi ama onların dışındaki hiçbir karakteri sevmedim hepsi bomboşlardı cidden...
Kitabı sevmemdeki en büyük etken sonuydu çünkü merak içinde bıraktı eğer o son olmasaydı şu an ben burda sevmedim derdim galiba
Ve size öneririm açıkçası bence okunabilir. ama depresif bir kitap olduğunu unutmayın bence
Onun ŞeytanlarıBeyza Aksoy · Epsilon Yayınevi · 20203,580 okunma
Uzlet; bir köşeye çekilip toplumdan, insanlardan uzak, yalnız başına yaşamak demektir.
Arapça azl "uzaklaşmak, ayrılmak" kökünden gelen sözcük, arınma anlamı da taşır.
Asıl uzlet kalabalıktan kaçmak değil, insanın kendi içindeki "kötüden" uzaklaşabilmesidir.
- Etimoloji
11-14. Halbuki birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kişi, o günün azabı karşısında ister ki oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran bütün ailesini ve yeryüzünde kim varsa herkesi fidye olarak versin de kendisini kurtarsın!
[O gün günahkârların, en değerli varlığı olan yakın ve uzak akrabalarından, dostlarına kadar bütün sevdiklerini gözden çıkaracak ölçüde dehşetli bir psikolojik bunalıma gireceği anlatılmaktadır.]
15-16. Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki o (cehennem) alev alev yanan, derileri kavurup soyan bir ateştir.
17-18. Haktan yüz çevirip uzaklaşmak isteyeni ve mal toplayıp üstüne oturanı kendine çağırır.
19. Gerçekten insan pek tahammülsüz bir tabiatta yaratılmıştır.
20. Başına bir fenalık geldi mi sızlanır durur.
21. Ama ona bir nimet nasip olursa kendisinden başkasını yararlandırmaz.
"Bildiğim tek şey, bir an her şey yolunda gidiyor, hayat güzelleşiyor ve hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor, sonra bir anda uzaklaşmak için can atıyor, allak bullak, darmaduman oluyordum."