“Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider-gelirlerdi.
Bu yerlerde, demiryolunun iki yanında Sarı Özek bozkırı, sarı kumlu geniş bozkırların bomboş orta bölgesi ( özeği) uzanıyordu.
Bu yerlerde, meridyenlerin Greenwich’ten başlayarak sayılması gibi, bütün uzaklıklar demiryoluna göre hesaplanırdı…
Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider-gelirlerdi…”
Kitabın pek çok yerinde tekrarlanan bu sözlerde dile getirildiği gibi trenlerin doğudan batıya batıdan doğuya yaptığı güzel yolculukta kendinizi Sarı Özek bozkırında, Nayman Ana’nın, Yedigey’in, Kazangap’ın yanında buluyor; onların türlü acılar, mutluluklar içindeki yaşamlarına yakından şahit oluyorsunuz. Cengiz Aytmatov akıcı dili, betimlemeleri, hikayeyi renklendiren bilim kurgu öğeleri ile öyle bir eser ortaya çıkarmış ki hayran kalmamak elde değil. Ben keyifle okudum, dileyenlere de iyi okumalar dilerim.