... +243
“Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir!!
Bugün niteliği birden değişiyor yaşamanın. Uzaklaşmak demek yaşamak. Bir şeylerden sürekli uzağa düşmek, araya anlaşılmaz engeller koymak demek. Güzellikleri, insanın içini dolduran derinlikleri alıp götüren bir şeyler var yaşamın içinde. Zor ya da kolay, unutulmuş bir sevdaymışçasına, aranmaya hak bırakmayan, bilincin silinmesi gibi, varlığı yadsıyan ve tüm karşı çıkışları yoksayan bir hiçlik. O hüznün müziği de hiç yazılmamış, hiç seslendirilmemiş olsaydı keşke. Uzaktan uzaktan insanı kuşkular, tedirginlikler içinde bocalatan o müzikten söz ediyorum. Umutlanmak, güneş gibi parlak bir müziğin izdüşümüdür, düşünmüş müydün?
Reklam
İçimde, hâlâ hiçbir şeyi anlamak istemeyen benle, her şeyi anlamak isteyen başka bir ben ve her şeyi uzaktan izleyen diğer ben arasında bitmek bilmeyen bir savaş var.
Sayfa 142Kitabı okudu
Yalnızlığa tutunma çabası içinde kadim bir kaleydi Orhan Hoca. Yıllar var ki çepeçevre kuşatmıştı Mihran'ın mutsuzluğunu, kimsesizliğini. Ne olursa olsun düşmesine izin vermez uzaktan da olsa koruyup kollardı onu. Güven duygusunun canlı bir kanıtıydı sanki. Erken yaşta yitirilen bir babanın seneler sonra uzanan bir eli gibiydi. Oturup uzun
128 syf.
·
Puan vermedi
Stefan Zweig tarafından kaleme alınan fazlaca duygu dolu bir kitap... "Sana beni hiç tanımamış olan sana" diye başlayan mektup. Çocuk denecek yaşta fazlaca duygu yoğunluğu yaşayan genç bir kadının masumca, çıkarsızca hissettiği sevgi. Öyle ki, yazarın okuduğu kitaplara, taktığı kravatına ,eve geliş gidiş saatine, vazoda ki çiçeğine kadar her şeyini ezberlemesi... Sevdiği adamın nasıl bir yaşam tarzı olduğunu bildiği halde ısrarla ve bıkmadan kalbine yenik düşen bir sevgi... Her zaman fark edilmek isteyerek uzaktan sevdiği adama adeta " gör beni " dercesine sessizce beklemesi... Saçma ve abartılı bulduğum birkaç satırlar olmasına rağmen okurken keyif aldığım bir kitap oldu... Sevdiğinin bütün hayatını ezberlemiş ama hiç hatırlanmamış bir kadın... "Ve senin bakışlarından anlıyordum ruhunda ufacık da olsa iz bırakmadığımı" Teşekkür ederim, okumak isteyenlere keyifli okumalar.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 Saat
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Bir Kadının Hayatından 24 SaatStefan Zweig · Can Yayınları · 201739 okunma
Adem’dim ben ve uzaklık, yeryüzü cennetimdi benim Ne gereği vardı ağaca doğru yürümenin? Ne gereği vardı elimi meyvaya doğru uzatmanın? Ne gereği vardı o akkor yıldıza yaklaşmanın?
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.