Gitmeli, kara bir trenle düşünce ekspresine
Bembeyaz karların içinde battaniyeye sarmalı kalbi
Bütün sıcak içecekler akmalı yüreğe
Yalnızca hayallerin camları olmalı bakarken
Gitmeli, gitmeli huzuru dağlayan
köhne diyarlardan,
Çekip gitmeli diyorum,
Bu dünya fazla uyumsuz
Bu dünyanın yolları taşlı
Bu dünyanın samimiyeti namussuz! merhabalardan uzak bir hayata
Çekip gitmeli.
Geride bırakıp herseyi
Basit bir anı olarak kalıp
Gitmeli.
O dönemde Venedik, dünyanın belli başlı devletlerinden biriydi. Bilhassa deniz gücü hâkimiyeti Osmanlı Devletini yıldırmıştı. Ancak Osmanlı ile Venedikliler arasında bir sulh vardı. Yinede Türk korsanları Venedik gemilerinden ve denizcilerinden hoşlanmazdı ve bilhassa Turgut Paşa bir Venedik düşmanı idi. Türk korsanları iyi istihbaratçılığı
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun.
_İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir.
_Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur.
_İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz.
_Yanlış anlayanlar tarafından
¶
Çekip gitmeli diyorum
bu dünya fazla uyumsuz
Bu dünyanın yolları taşlı
Bu dünyanın samimiyeti namussuz! merhabalardan uzak bir hayata
Çekip gitmeli.
¶
Aramak... Ömür boyunca aramak... Yalnız seni aramak... Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun,
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve