Herhangi bir sosyal sınıfı veya cinsi bütün olarak suçlamak saçmaydı. Büyük insan toplulukları yaptıkları şeylerden asla sorumlu değildir. Onları kontrollerinde olmayan içgüdüleri yönlendirir.
"Sen bırak tutunmayı, dünya bizi sarmalar. Kendimi yaşamaya değer görmediğim her şey benim bu hayattaki esaretimdir"
Mine çocukluk döneminde babasından şiddet görmüş, annesi tarafından terk edilmiş ve sonrasında yurtta büyütülmüştür. Geçmiş travmalarının ve acılarının üzerine kendisine kurduğu yeni hayatında internetten Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır. Mine'nin şimdiki haber hedefi ise hızla yayılan müzik videosuyla bir gecede şöhrete kavuşan, genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Mine ve Efe’yi aynı çatı altında bir araya getiren No. 26, ikisi için de geri dönüşü olmayan bir değişimin başlangıcı olacaktır. Bize hiçbir şeyi yaşamayı hak görmeyen herkese bir çiçeğin bataklıktan da doğabileceğini göstereceğiz
.
Siz de; bu umut dolu ve sürükleyici öykünün bir parçası olmak isterseniz; No. 26 adlı eseri kitaplığınıza dahil edebilir, öykünün sıcak dünyasından kendinize bir yer edinebilirsiniz. Kitaplığınızın özel parçalarından biri olmaya aday bu eser ile, roman türünde olan okumalarınızı genişletebilirsiniz.
No: 26Beyza Alkoç · İndigo Kitap · 20218,7bin okunma
Ben fakir bir Turgut’um. Turgutların en önemsizi. Şimdiye kadar yaptırdığım bütün tahliller normal çıktı; böyle bir şeye rastlanmadı. Ben, düz bir çizgi üzerinde sürüp giden yaşantımın, bazı beklenmedik olaylar bunlara olay demek de fazla iyimserlik olurnedeniyle küçük titreşimler göstermesi üzerine, aslında çok zayıf olan bağlarımı kopararak buna koparmak dersem fazla kötümserlik olur süresi ve sonu belirsiz bir atılışa, benden başka kimsenin farkına varmayacağı bir kavgaya sürüklenmeye karar vermek için elindeki imkânlarla düşünmeye çalışan bir macera heveslisi, bir karınca, bir ne bileyim, böyle şartlar altında herkesin aptallık sayacağı bir teşebbüsün basit bir noktasıyım.
Felsefi konular bu yeteneğimi azaltmıyor, aksine artırıyor. Zira bir hatip felsefenin takip ettiğimiz bu türüyle büyük bir birliktelik içindedir, Academia'dan ince düşünme yeteneğini alırken karşılığında ona hitabetin dil zenginliğini ve süslerini verir.
Eğer bu ülkenin yüz sene evvelki sınırlarına bir tel örgü çekilseydi ve "Bu tel örgünün dışına tarihi eser çıkartılamaz." yazılsaydı bugün dünya müzelerinin neredeyse yarısı boş kalırdı.
“Bir de üzerine, sahte bir kan bulaştırılmış gömleğini getirdiler. Yakub dedi ki: ‘Hayır! Nefisleriniz sizi aldatıp böyle bir işe sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Anlattıklarınıza karşı yardımı istenilecek de ancak Allah’tır.’”
(Yûsuf, 12/18)
Mesaj:
63. Nefsimize uymak bizi yanlışa götürür.
64. Musibetler karşısında Yakub (a.s.) gibi güzel bir sabır göstermeliyiz.
Nereli olduğu çok da önemli değildi.
Merak işte...
"Nerelisin" dedim...!!
Elini kalbimin üzerine koyup,
"Buralıyım" dedi
"Hemşeriyiz" dedim..
Gülümsedi...