Kadim Arabistan'da şair hem filozof hem de aydın rolündeydi; hayat ve ölüm, hayır ve şer, aşk ve nefret gibi daimi konular üzerine kanaatlerini paylaşırdı. Burada söz ettiğimiz Kur'âni ifade, aynı zamanda bazı kişilerin, prensip veya istikametsiz olmaksızın başkalarının dikkatini çekmek için daldan dala, nefisperest hayatlar yaşarken kendilerini irfan ve hikmet sahipleri olarak sunmalarını da tenkit etmektedir.
Kur'ân bu eski tabire yeni bir anlam vererek, onu şan ve şöhret arayışıyla daldan dala konan, başıboş ve gayesiz kimseler için zamanı aşan bir ikaz haline getirmiştir. Ayrıca avare koyunlar gibi "her vadinin içine" girerek onları takip etme tehlikesinde olanlara karşı da bir uyarıda bulunur.
s:137