302 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
RÜYA İÇİNDE RÜYA …
“Uyandım Uyanıyorum Zihnin oyunu bitti Şimdi kendi kapımdayım Biraz sonra içeriye, oradan dünyaya gireceği…” Aydaki Kadın üzerinde yazarımız sekiz sene uğraşmıştır. Tamamlanmamış bir eserdir. Romanda olaylar okura direkt sunulmuş. Romanda üç ana olay oluyor. Selim’in rüya görerek uyanması etrafında başlayan olaylar bir birini takıp eder. Atıf Bey ile siyaset üzerine konuşmaları okura sunulmuştur. Selim’in eski sevgilisi Leyla Hanımın partisine katılır. Vaka olarak 24 saat bile olmayan bir günde gerçekleşen olaydır. Kitap hacimce elbette çok fazla. Roman da iç monolog çok fazlaydı. Ben okurken pek sıkılmadım ama kitabın ve olayların daha uzun uzun sürmesini beklerdim. Modernist roman çizgisinden biraz sapmış bir romandı. Okumanızı tavsiye ederim. Özellikle iç monolog olan cümlelerin altınız çizemeden bırakamıyorsunuz…
Aydaki Kadın
Aydaki KadınAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2015902 okunma
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
Bu trajediyi okurken çok - muhtemelen gereğinden çok- duygulandım. Philoctetes'in terk edildiğini anladığı anki çaresizliği, onca fiziksel acı içinde yapayalnız hayatta kalma çabası beni çok etkiledi. Ünlü ok ustası, Achaean'ların en büyük savaşçılarından biri olan bu adamın gencecik Neoptolemus'a yalvarmak zorunda kalması, yeniden terk edilmemek adına her an nabzını yoklaması, bir zamanların en iyisinin şimdi bir gence mecbur kalması içime dokundu; yazık ki insan çaresiz kalmışsa, üstelik bir de elden ayaktan düşmüş, sağlığından olmuşsa gururunu bir kenara koymak zorunda. Gururundan ettiği bu feragate rağmen yine kandırıldığını anlayınca Lemnos adasına seslenerek derdini dağlara, taşlara, ev diye yaşadığı mağarasına haykırması ne kadar yalnız olduğunu çok çok iyi betimlemiş. Yalnızca en son Hercules'in gelip bir monolog ile onu ikna edivermesini sevmedim. Madem bir tanrı gelip olayları derhal çözebiliyordu, bunca çatışma neden yaşandı diye sormadan edemiyorum. Fakat en sonunda Philoctetes'in uğradığı ihanete rağmen Troy'a gidecek, orayı ele geçirerek hak ettiği ünvana ve sağlığa kavuşacak olmasına sevindim; öfkesinden vazgeçip ona ihanet edenlere yardım etmek gururuna zor gelse de çektiği işkencelere karşı yaşamayı seçti ki bazen böylesi daha onurludur. Uzun lafın kısası, bayıldım. İngilizce çeviriyle bu kadar içe dokunan bir kitabı orijinal dilinde okusam ne hissederdim merak ediyorum. Bir de Türkçesini okuyup hikayeyi farklı bir tınıda duymayı çok isterim.
Philoktetes
PhiloktetesSophokles · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015464 okunma
Öykü Nasıl Yazılır-1
O Ses Sen Değilsin Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Sayfa 6 - Emin Gürdamur:
184 syf.
·
Puan vermedi
içimde derin bir simya var , cehennem ateşinde dövülmüş. Bu da bana daha büyük bir hak veriyor: hata yapma hakkı. G.H.'ye Göre Çile. Clarice Lispector. Lispector okumak zihnin icinde uzun ve derin yolculuklara çıkmak demek. Lispector bu kitabinda G. H isimli kadin karakterin varoluşsal içsel monologunu şiirsel, etkileyici bir dille okuyucuya anlatıyor. Geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanın birbirinin içine geçtiği kitapta, eski bir aşka duyulan özlem, kadin karakterimizin varoluşsal sorgulamalarının üzerinden içsel bir monolog halinde okuyucuya anlatılırken, bu varoluşsal süreç hamam böceği metaforu üzerinden şekilleniyor. Ve biz bu metafor üzerinden insanın evrimini, tanrı inancını, cennet , cehennem ve Eski Ahit konularını okumaya başlıyoruz. Konuların derinliği bana Yourcenar' in Ateşler kitabini hatırlattı. O kitapta da yazar mitolojik metaforlar üzerinden duygu derinliğini cok iyi vermişti. Zaman zaman Lispector 'un metnini varoluşsal sorgulamalar açısından Blanchot 'un Ölüm Anım kitabına benzettim . Blanchot kitabında Nazi işgali sırasında ölümle karşı karşıya gelişini derin bir ontolojik sorgulamayla anlatmıştı. G. H' ye Gore Çile kitabinin kolay bir metın olduğunu söylemeyeceğim. Lispector okumayı seviyorsanız ve daha önceki kitaplarından üslubuna alisiksaniz bu kitabı da begenirsiniz. Derin okumalar yapmayı seven okurlar açısından muhteşem bir kitap . Keyifli okumalar.
G.H.’ye Göre Çile
G.H.’ye Göre ÇileClarice Lispector · Monokl Yayınları · 2017104 okunma
Bazen restoranlarda rastlıyorum; bir kişi karşısındaki insanı esir almış, uzun süre istisnasız monolog halinde konuşuyor. Psikoloji bilimi bunlara "konuşma narsistleri" diyor.
Sayfa 237
Reklam
302 syf.
3/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Karmakarışık
Bir kadının karmaşık duygu durumunu ,uzun monolog ve dialoglarla ,karmakarışık hayali kişiliklerle anlatmaya çalıştığı bir roman. Bugüne dek okuduğum kitaplar arasında bende zaman kaybı hissi uyandıran çok az kitaptan biri oldu. Hatta okurken herkes kitap yazmasın diye de düşünmedim değil...
Yırtık Sayfalar
Yırtık SayfalarEsin Gülümser · Edebiyatist · 20231 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
İçimizdeki Şeytan
Beğenilen bir kitap hakkında inceleme yazmak zor ama deneyeceğim Sevgili Okur. (Bir kitap hakkında konuşurken kitabın içeriğine dair bir şeyler söylemekten çekinirim, bunu yaptığım ve yapacağım incelemelerimde de göreceksiniz. Bundan sebep yazdıklarımı rahatlıkla okuyabilirsiniz.) Öncelikle kitabın insanı rahatsız eden birçok yönü olduğu aşikar. Evet, gündelik yaşamımızda sahip olduğumuz gerçekleri çarpıcı bir şekilde yüzümüze vuruyor olması -hem de bu gerçekleri böylesine ağır bir dille aktarması- sarsıtıcı olsa da okurken zaman zaman ara verme ihtiyacı hissettim. Açıkça söylemek gerekirse okumayı erteledim diyebilirim. Karakterlerin iç dünyalarının analizinin oldukça başarılı olduğu -monologlardan anlaşılacağı üzere- yadsınamaz bir gerçek. Yalnız Ömer karakterinin bazı uzun monolog ve diyaloglarının bana biraz sıkıcı geldiğini, bazı iç konuşmaları karşısında “Yeter artık!” deme derecesine geldiğimi de söylemek isterim. Kitap gürültüsüz, sessizce bitiveriyor. Şaşırtmalı, olaylı bir son arıyorsanız size göre bir son yazılmamış diyebilirim. Yani baştan sona tüm sayfalar usul usul kendiliğindenin seyrinde yitip gidiyor. Sevgili Okur, unutmayın ki bunlar benim düşüncelerim. O yüzden değerli yazar Sabahattin Ali’nin kaleminden çıkmış bu başarılı romanı bir de kendi bakış açınızla okuyup değerlendirin derim. Sevgiyle kalın :)
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019170,6bin okunma
202 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Uzun olacak ama okuduğum son Oğuz Atay eseri olacağı için bir not bırakmak istiyorum... Korkuyu Beklerken, Atay'ın hikâyelerini içeren -sekiz hikâyeden oluşan- bir kitap~ İlk hikâye "beyaz mantolu adam" aslında kimseyle iletişim kurmayan ama giydiği beyaz mantosu sebebiyle insanlar tarafından adeta seyirlik haline gelen bir adamı
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,2bin okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Genç Werther’in Acıları
Kitabın konusu hakkında söylenilecek çok bir şey yok. Napolyon Bonapart romanı Avrupa edebiyatının en başarılı işlerinden olarak görmüştür. Gençliğinde Goethe'nin tarzında bir monolog yazmış ve Mısır seferinde romanı yanında götürmüştür. Avrupa'da birçok gencin Werther'in romanda betimlenen kıyafetlerini giymesine neden olmuştur. Roman ayrıca birbirini taklit eden intiharlara neden olmuştur. Aşk mı? Tutku mu? Elde edilemeyen bir aşk tutkuya mı dönüşür? Okuması rahat zaten uzun da değil. Ruh halinizi de dikkate alarak okunmasını tavsiye ederim.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in Acıları
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120bin okunma
Reklam
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap için Kermeur ile hakimin diyaloğu şeklinde bir tanımlama yapılabileceği gibi, Kermeur'ün olayları kendi gözünden anlattığı bir monolog demek daha uygun olacaktır bence. Oldukça edebi ve okunması keyifli bir monolog. Okunması keyifli diyorum ama içeriği değil; sadece Kermeur ve hakimin kullandığı dil, yapılan edebiyat açısından keyifli bir kitap. Yoksa içerikteki aşağılıklar ve olayların bütünü için bir yorum yapmak zorunda kalırsam o zaman pek güzel şeyler söyleyemem. Uzun zamandır edebi dili bu kadar kuvvetli, bir suç - ya da kaza - üzerinden insanı bu denli etkileyen, düşündüren, sorgulatan bir kitaba denk gelmemiştim. Hakim ve Kermeur, Ceza Kanunu 353. Maddesi, bütün bu yaşananlar, Erwan, France, Le Goff, Lazenec... Bu kısacık romanda o kadar etkileyici bir dille anlatılmıştı ki her şey, kitap bittiğinde belki mutluluktan, belki sorgulamaktan, belki de umuttan dolayı gözlerim biraz yaşardı diyebilirim. Fazlasıyla beğendim.
Ceza Kanunu, 353. Madde
Ceza Kanunu, 353. MaddeTanguy Viel · İletişim Yayınları · 2020194 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Samet Bayrak kaleminden Monolog adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Bu kitap Samet Bey'in rahmetli eşi Hanife Hanım için mektup niteliğinde yazılmış bir kitap. Kitabımızın içerisinde Samet Bey'in ve Hanife Hanım'ın ilişkiye başlama zamanlarında neler yaşadıklarını,evlilik süreçlerini ve Samet Bey'in eşi Hanife Hanım'ın vefatından sonra yazdığı anlamlı ve bir o kadar da duygu dolu sözleri ve şiirleri okuyoruz. İncecik bir kitap diyip geçmeyin lütfen içerisinde derin anlamlı satırlar yer alıyor. Kesinlikle herkesin tedarik edip okuması gereken bir kitap. Uzun bir süre etksinden çıkamayacağım bir kitap olucak. Yazarımıza sabırlar eşi Hanife Hanım için Allah'tan rahmet diliyorum.
Monolog
MonologSamet Bayrak · Elpis Yayınları · 202311 okunma
196 syf.
10/10 puan verdi
Spoiler İçerir!
Atay’ın karakterlerinin böylesi buhranlı, hikayelerinin dramatik oluşunun sebebi onun tam da bulunduğu dönem, kültür ve çevreyle alakalıdır. Modernizmin ve geleneğin bir arada olduğu bu dönemin etkilerini romanlarda ve hikayelerde de görmekteyiz. Karakterlerin kendi kendileriyle içsel hesaplaşmalarını, kendileriyle alay edebilmelerini, içinde
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,2bin okunma
129 syf.
10/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Bende bu yolun sonu kendime çıktığı için çok mutluyum teşekkür ederim Osman. Aylin Balboa'nın okuduğum ilk kitabıydı ve bayıldım gerçekten. O kadar samimi bir üslupla kaleme alınmış ki yazan kişi kapı komşunuzmuş gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Aşk acısı değil de ayrılık acısı kavramını çok iyi bir şekilde ele almış. Monolog şeklinde olması beni oldukça etkiledi. Bu hikâye senden uzun Osman ama hadi sana kıyak geçeyim bu inceleme senden uzun olmasın :)
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20223,988 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap Tavsiyesi (kesinlikle okunmalı) Kitabın Adı : Günden Kalanlar Kitabı Yazarı : Kazuo Ishiguro (Japon asıllı İngiliz romancı. Nobel Edebiyat ve Man Booker Ödüllü.) Kitabın Çevirmeni : Şebnem Susam-Saraeva Kitabın Yayınevi : YKY Konusu : Roman, İngiltere’de, büyük bir vazife aşkıyla donanmış, kendinden ve yaptığı işten inanılmaz gurur duyan, Lord Darlington malikanesinde baş uşak olarak çalışan Stevens’in hayat hikayesini anlatıyor. Öykü, bize Stevens aracılığıyla bir tür iç monolog şeklinde anlatılıyor. Lord Darlington’unun ölümünden sonra, malikane Amerikalı bir beyefendi olan Mr.Farraday tarafından satın alınır. Mr. Farraday, uzun zamandır tatil yapmamış olan baş uşağını, ona arabasını ödünç vererek tatile gönderir. Baş uşak, 20 yıl önce aynı malikanede birlikte çalıştığı Miss Kenton’u ziyaret etmek üzere yola çıkar. Olay örgüsü, bu bir haftalık yolculukta bizlere bir tür günlük gibi aktarılır. Roman, beni gerçekten çok etkiledi. Yazar, kahramanı öyle konuşturuyor ki, romanı adeta bir film izler gibi okuyorsunuz. (Bu arada roman filme de uyarlanmış, izleme listeme aldım bile). Romanda unutamadığım bölüm sanırım babasının üst katta ölüm döşeğinde yatarken, kendisinin alt katta önemli bir davetin konuklarına hizmet vermesi ve bu durumdan da kendisi gibi baş uşak olan babasının gurur duyacağını düşünmesi idi.
Günden Kalanlar
Günden KalanlarKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20195,2bin okunma
363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.