Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ama ben yan etkileri severim." "Biz sevmeyiz." dedi Denetçi. "Biz her şeyi keyifli yapmayı yeğleriz." "Ben keyif aramıyorum. Tanrı'yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum." "Aslında, siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz." "Öyle olsun," dedi Vahşi meydan okurcasına, "mutsuz olma hakkını istiyorum." "Eklemek gerekirse, ihtiyarlama, çirkinleşme ve iktidarsız kalma hakkını da istiyorsunuz; frengi ve kansere yakalanma haklarını, açlıktan nefesi kokma hakkını, sefil olma hakkını, sürekli yarın ne olacak korkusu içinde yaşama hakkını, tifoya yakalanma hakkını ve her türden ağza alınmaz acıyla işkence çekerek yaşama hakkını da istiyorsunuz." Uzun bir sessizlik oldu. Sonunda Vahşi, "Hepsini istiyorum." dedi. Mustafa Mond omuzlarını silkti. "Hepsi sizin olsun."
Sayfa 238Kitabı okudu
Araz'ın art arda cümleleri gözleri karşı duvardaki gölgelerini izleyen Uraz'ı öyle çok tetikledi ki bir anda abisine dönüp cevaplayıverdi. "Öptüm abi ben Kumru'yu." dedi tek seferde "Ne?" Araz'ın şok içindeki sorusu ardından odada uzun bir sessizlik Oluştu. Sessizliğin sonunda konuşan yine Araz oldu. "Oğlum, ne demek öptüm? Sana diyorum ki ne kadar tanıyorsun, kaç gün tanıdın, nasıl oldu? Sen bana diyorsun ki, 'Öptüm abi.' Sen beni delirtecek misin Uraz?" Uraz yatak başlığına yaslandı ve düşünmeye başladı. Ne diyeceğini bilmiyordu. Bu zamana kadar kimseye böyle kolay çekilmemişti. kimseyle bu kadar çabuk yakınlaşmamıştı. Araz haklıydı. Tüm bunlar nasıl olmuştu? "Bilmiyorum abi... Kumru'ya çekildiğimi hissettim. O da öyle hissetmiş olmalı. Yaşadığımız her şey o kadar boktandı ki orada benim için tek güzel sey Kumru'nun varlığıydı. Belki de hiçbirimiz oradan kurtulacağımıza inanmıyorduk. Belki de hepimizin aklında son günlerimizi yaşadığımız gerçeği vardı ve her şeyi hızlandırmak istedik. Belki de ben son günlerimde... Kumru'yu öpmek istedim...Ve bunu o da istedi."
Reklam
Claire derin bir iç çekti. "Shan..." "Yapma," diye yalvardım sessizce. "Lütfen bir sey söyleme." "Söylemeyecegim," diye fisıldamadan önce aramızda uzun bir sessizlik oldu. Rahatlayarak yere çöktüm. "Teşekkür ederim." "Ben yanındaym," dedi üzgün bir ses tonuyla. "Sonsuza kadar."
Sayfa 166Kitabı okudu
"Demek insanoğlu yerimizi bir kez daha buldu. Bu demektir ki, bize artık rahat yüzü göstermeyecek." Camsap hemen atıldı, dedi: "Beni kuyuda bir başıma bırakan, yazgıma terk eden arkadaşlarımdan söz ediyorsanız eğer, onlardan çekinmeniz için hiç bir neden yok. Onların en çok unutmak isteyecekleri şey, o kuyu, o kuyuda ölüme terk
Sayfa 35
Uzun zaman oldu biliyorum Seni aramayalı Çok yağmur yağdı çok takvim koptu Her yalnızlığa bir mevsim kopardım Gönlümden Her gelmediğinde sevmiyor oldun İçimden kopan şiirlerimde Gülüyorum ve biraz da ağlıyorum Gülüşlerimde ama bilmediler işte Ağlamayı unuttuğumu ben hep gözlerini görür gibi güldüğümü Bir kapının sesiyle açıldı yokluğunun ceyranı ve bir müzikle yankılandı kalbimin örtüleri her virgüle sığınıp seni bekledim O ıssız kalabalığın ortasında Kimsesiz bir kedi kadar üzgün sırnaştım Gelmemelerine Ve her gece yalnızlığı bir kez daha karanlığa batırıp şiir çizdim gözlerinle Bazen tiksindim bir sevgiliyi görünce Güneşe bazen denize o buram buram Kokan acılarıma Uzun zaman oldu sesinden düşmeyen O sessizlik Ve şunu anladım ki Her şair maziden bir esinti gelir diye Her yılın sonunu " Aralık" bırakır. Bütün gülüşlerin tek sahibine
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,6bin okunma
Darıldın mı ey gönlüm,var bir sessizlik
Mesela ben çok gülerdim, çok konuşur, saatlerce aynı konudan bahsedebilirdim. Ama bir şeyler oldu sonra, gerçi bir şeyler hep oluyordu ama ben geç farkettim işte, bazı konuları aşamadım, bazı şarkıları susturamadım, bazı cümleleri unutamadım ve kalbimi yaşanmışlıklardan arındıramadım. Birileri uzun uzun bir şeyler anlatıp durdu ama cevap veremedim hiçbirine. Çok sevdim herkesi ama kimsenin sevdiği olamadım. Çok şey sayıkladım, kimse anlamaya çalışmadı. Sonra sustum, hep öyle olur ya zaten.
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Uzun bir sessizlik oldu. Uzun bir süre bakışma...
Sayfa 133
Reklam
Selma'yı babasından istediği zaman, aldığı tek karşılık uzun ve kederli bir sessizlik oldu. Kızı ister yakın bir eve yerleşsin ister bir kralın şatosuna varsın, hangi baba kızından ayrılırken üzülmez? Kızları evlenirken ana babanın yaşadıkları derin hüzün, oğullarının düğünündeki büyük sevincin tam zıddıdır; çünkü oğul evlendiğinde aile yeni bir üye daha kazanırken, kız evlendiğinde bir üyesini yitirmiş olur.
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
İnsanoğlunun bütün tarihi tek bir şekilde özetlenebilir: Bir histeri tarihi. Bütün o azizler ve bilgeler histeri yaşamıştır. Sadece çok azı hayal gücünü bırakmış, bütün zihni ve öğretilerini bırakmıştır. Bu birkaç kişi ise Tanrı deneyimi yaşamamıştır. Buddha hiç Tanrı görmemiştir. O sadece inanılmaz bir sessizlik yaşadı, aydınlanmasından sonra 42 yıl süren muhteşem bir zevk yaşadı. Onun aydınlanması bir hayal değildi, çünkü hayal o kadar uzun süreli olamaz. Rüyalar bir insanın hayatını değiştiremez. Aydınlandıktan sonra başka bir insan oldu. Mutluluk onun için nefes almak gibi bir şey oldu. O tanrılardan söz etmez, cennet ve cehennemden söz etmez, meleklerden söz etmez. O bu tip şeyler görmemiştir. Bu tip şeylerin önceden yaratılması gerekir. Kendini öyle bir konuma getirirsin ki, daha önceden görmek istediğin her şeyi sonunda görürsün.
1.350 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.