Ayrılık Sevdaya Dahil Açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvarlanmış içimde kader uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerimde vücudumun ağır
"İçimizde olanın ancak bir kısmını yaşayabiliyorsak, gerisine ne oluyor?" Uzun zamandır yolculuğa çıkamıyorum ben de pek çoğumuz gibi. Başlangıçta sanmış ummuştum ki bu evde kaldığımız günler içimize yapılacak yolculuklar, kendimize dair keşifler için bir fırsat olur. Olmadı tabi... Kişi aşinası olduğu yerlerde yeni fikirler üretemiyor,
Reklam
zeka, nankör hayvana emretti, azığını yarına saklamalısın ki seni uzun süre hayatta tutabilsin ve sen muhtaç durumuna düşme. hayvan buna uymak zorunda kaldı ve insan oldu.
"Yüzüncü Ad" hakkında
Yoğun Ramazan programı ve Ramazan okumaları sebebiyle uzun zamana yaydığım bir Amin Maalouf romanı vardı.Hikaye fena bir hikaye değildi.Bir Amin Maalouf klasiği olarak kitabì dinlerin üçünü de yer yer işlemiş romanında.Kitap hakkında değil ama Amin Maalouf 'un üslubu konusunda küçük bir noktaya takıldım.Romanda hikayeler birbirinden kopuk kopuk anlatılmış dahası basit bir detayi öyle ısrarla vurgulamış ki ,roman boyunca o detayla ilgili izler arıyorsun ve sebep sonuç ilişkisi kurmaya çalışıyorsun . Doğu'nun Limanları'nda da böyle bir vehamete kapılmıştım ,şimdi "Yüzüncü Ad"ı okurken de "Ya hu Amin Maalouf işte çok da takılmamak lazım" diyemedim.Tüm roman boyunca "Acaba Gregorio'nun karısı niye o akşam surat asmıştı,Baldassarre bundna niye bu kadar etkilendi ,kesin romanda bir yerde bununla ilişkili bir olay cereyan edecek ."diye düşünmekten kendimi alamadım.
This is Spartaaa!
| Sparta Sürü'sü | Her doğan çocuk devletindir ve ulusu için savaşacak bir savaşcı olmak zorundadır. Zayıf, hasta ve kusurlu doğan çocuklar devletin buyruğu ile ücra yerlere bırakılır ve insaflı bir Herot tarafından kurtarılmadığı taktirde ölüme terk edilir. Yedi yaşına kadar çocuk anneye aittir. 7 yaşına geldiğinde aileden alınır ve genç Spartalı'ların idare ettiği "Sürü" adını taşıyan askeri birliğe teslim edilir. Sürüye gelen çocuklar kendilerinden yaşca büyük eğitmenleri tarafından uzun yürüyüşler ve her türlü spor yapmaya alıştırılırken, okuma yazma da öğrenirler. Kendilerinin pişirdikleri yemekleri yerken, deniz kıyısından topladıkları yosunlar üzerinde uyurlar. Acıya karşı dirençlerinin artması için her yıl Sparta'da ki Artemis Ortiya tapınağı önünde kırbaçla dövülürken ses çıkarmamaları istenir. Çocuklar yiyecek ve içecek çalmaları için hırsızlığa gönderilir, eğer yakalanırlarsa suç işledikleri için değil yakayı ele verdikleri için dayakla cezalandırılırlar. Hırsızlığa teşfik etmelerinin sebebi çocukların teşebbüs yeteneği, zeka ve becerilerinin artacağı düşüncesi. 20'li yaşlarına kadar devamlı spor yaparak ve çalışarak geçiren gençler büyüklerinin sözlerini dinlemeye ve yaşlılara saygı göstermeye alıştıkları zaman orduya alınırlar. Leonidas'ın dediği gibi artık ulusu için Sparta için savaşmaya, öldürmeye ve ölmeye hazırdırlar. "Hayatta neyin saygıya değer olduğunu gerçekten biliyorsanız, size ait olmayan bir şeye göz dikmezsiniz. Bütün Yunanistan'ın hükümdarı olmaktansa, Sparta için ölmeyi yeğlerim!''
YAVUZ İLE ŞAİR HİKMET
Osmanlı Saltanatına hâkim olan yönetim anlayışı bilindiği üzere babadan oğula intikal eden bir yönetim biçimiydi. Yaklaşık 700 yıl süren Osmanlı İmparatorluğu fetihlerle elde ettiği topraklar, dört kıtaya yayılarak Akdeniz Osmanlı sınırları içinde adeta bir göl haline gelmişti. Öyle ki imparatorluğun yükselme devrindeki sınırların kapladığı
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.