"Hislerim beni yanıltmaz" diyen tarihsel insanı kandırabilmek için görünmez bir gelecek yaratıp kaygılanmasını sağlamak gerekiyordu. "Kulaklarımla duydum" diyen geleneksel ve kültürel insanı kandırabilmek için tarihsel insanın kaygılarının gerçekleştiğine ikna olunması gerekiyordu. "Gözümle gördüm" diyen sözde modern insanın gördüğü şeylerin sahte ve yanlış olduğunu bilmemesi gerekiyordu. Bu yüzden bazı bizler hislere, işitilenlere, gösterilenlere daha az inanır olduk! Her konuda tek taraflı olunma hali, gerçeğin algısını bozdu ve doğrunun yanlış olduğunu, yanlışın doğru olduğunu karıştırmaya başladık. Sanallaşan insan hâlâ yapay zeka dünyayı ele geçirecek mi diye şüphe ededursun, zira insanın doğal zekası çoktan hacklendi bile... Ne yiyip içmeniz gerektiğine, neyi çıkarıp giymeniz gerektiğine, nereye gitmeniz, nerede kalmanız gerektiğine, kime inanmanız, kimleri savunup, seçmeniz gerektiğine çoktan karar verildi bile! İnsanlığın tereddütlerini aydınlatabilecek, zihinlerini dürtebilecek "Niçin ve Nasıl" soru kalıpları uzun süre önce elinden alındı. Logos'un en az kullanıldığı, Etos'un ve Patos'un en kıymetli sayıldığı dünyada göstergeler zekadan daha değerli... Yaşayanlar her geçen günle birlikte daha fazla tektipleştirilmeye başlandı. Tıpkı ölenlerin tek tip olduğuna inandırıldığı gibi... içaforiz 🙋🏻♂️
.
.
.
#akilfikirgezegeni 👉😁👈