Şu da dikkat çekici-
dir ki, normal yaşamsal davranışlarda yasla birlikte ..
ağır derecede sapmalar ortaya çıksa bile, hiçbir za-
man onu hastalıklı bir durum olarak değerlendir-
mek ve kendimizi tedavi için doktora teslim etmek
aklımıza gelmez. Kuşkusuz bir süre sonra geçeceği-
ne inanırız ve sürecin kesintiye uğramasının gerek-
siz hatta zararlı olduğunu düşünürüz.
Melankoli ise ruhsal olarak, derin biçimde acı
veren üzüntü, dış dünyaya duyulan ilginin sekteye
uğraması, sevme yetisinin kaybı, tüm etkinliklere
ket vurulması, yerini kendini suçlama ve aşağıla-
maya bırakmış, cezalandırılacağına dair sanrısal
bir bekleyiş içinde kendilik duygusunun değerden
düşmesi ile tanımlanır.
Neye bana üzüntü vermedi bugün ölüm? Yoksa onu düşünmek mi istemiyorum? Hayır, şu Ayşe Hanım'la Hüseyin Avni Bey'e kızdım. Ne ayıp şey birbirini sevdiğini mezardan bile söylemek bir karı koca için!
"Sevinç, üzüntü, acıya belli bir dereceye kadar katlanabiliyor ve bunun üstüne çıkınca mahvoluyor. Burada sorun zayıf ya da güçlü olması değil, ister psikolojik, ister fiziksel olsun, duyduğu üzüntünün miktarına tahammül edebilmesi ya da edememesi."
Söyle, ne istiyor şarkımız benden?
Neden acıtıyor artık içimi?
Hiç bir gerekçe göstermeden
Aşk nasıl iki kişilik ?
Göz göre göre delilik
Hani hayat müşterekti
Üzüntü neden tek kişilik? 🩹🖤🌙
" Onur Can ÖZCAN"
Esselâmü aleyküm
Öncelikle bu kitabı okurken ne güzel bir Rabbimin olduğunu anlamadım
İnsanın ne için doğduğunu görevinin ne olduğunu gördüm
Ve bir çok peygamber efendimiz a.s.m hadislerine rastladım bu kitabı okurken ben çok mutlu huzurlu oldum
İnşeallah sizlerde okur sizde mutlu olursunuz
Allah'ın rahmeti bereketi merhameti güzelliği
Doğa, bağlanma sistemini çocukların hayatta kalmasının bir yolu olarak sunarken bu sistem içinde geliştirilen bağlar hem çocukluk hem yetişkinlik döneminde sevgi olarak hissedilir. Dolayısıyla, çocukların hayatta kalmaları buna bağlıymışçasına (ki bağlıdır da) ebeveynlerinin sevgisini elde etmeye çalışmaları o kadar da şaşılacak bir durum değildir. Yetişkinler de yakın ilişkilerinde (ve bu ilişkilerde sunulan sevgide) herhangi bir tehdit hissederse, benzer yoğunlukta bir kaygı ve acı verici bir üzüntü yaşarlar. Aynı zamanda kolayca üzülen ve ebeveynleri tarafından rahatlatılamayan çocukların yetişkinliklerinde de kolayca üzülme eğilimi göstermeleri ve romantik ilişkilerinde tutarlı, güvenilir bir rahatlama duygusu ve güven hissedememeleri de şaşırtıcı değildir.
Dedim ki son sevdiğim sen olacaksın...
Kimseyi de böyle sevmek istemiyorum .
Hep hüsran hep üzüntü ben de
Sonra baktım ki sevilmişim ,doymamışım
Yanlış anlaşılmışım deli gibi sevmeme rağmen.
Ayaklarımız yere basmalı bir insanı severken :)👍
Onu öğrendim.
(Ergoterapistle konuşurken ona ayak uydurmak)