Reklamcılık özellikle Amerika'da, sadece ticari bir yardımcılıktan çıkıp kendi başına bir sanayiye dönüşmekle kalmayıp bir arzular,hevesler ve suni kimlikler dünyasını da inşa ve temsil etmeye başladı.
" ... gerçekten yeni bir roman okumak,daima bir ölçüde hırpalayıcıdır. Her zaman bir direniş olacaktır. Sahiciliklerini ,belli bir bir direnme hissi uyandırmaları ve nihayetinde belli bir kabullenişi zorlamalarından anlayabiliriz." Modernizme Lawrence'ın bu sözüyle başlıyor kitap. Sonrasında modernizm ile ilgili sorularını sorup kronolojik bir sırayla inceliyor. Modernizmin ve modernitenin kendi içindeki çelişkileri olumlu ve olumsuz tarafları ile sunuşu hoşuma gitti;ama kitapta beni en çok çarpan bölüm modernistlerin(sürrealist, kübist vs..) destekledikleri siyasi görüşleri oldu. Örneğin: Salvador Dali'nin FAŞIST Franco'yu desteklemesi, Ezra Pound 'un FAŞIST Mussolini'yi destekmesi oldu. Sanatçı,bilim insanı veyahut başka bir bireyden hoşlanırken kişinin bütününe bakmamız gerektiği düşüncemin temellerini atacakken Lawrence'ın bir sözü daha beni kendime getirdi :"Sanatçıya asla güvenme. Hikâyeye güven."
"Doğayla iç içe bir insanın(Samoa Yerlisi) bizim kültürümüze hangi gözlerle baktığını öğrenmek..." kitap bu alıntının ayrıntılarından ibarettir aslında ve içinde büyük bir zenginlik barındırır. Bir göğü delen adam olarak söyleyeceklerim şunlardır:
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Durma kendine hatırlat
Durma göğe bakalım :)
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma