N.Nərimanovun, V.İ.Leninə Stalindən şikayət əsaslı yazdığı məktubdan:
"İ.V.Stalinin tərəfindən edilən haqsızlığa və ədalətsizliyə qarşı mən öz etirazımı bildirirəm. İş o yerə çatıb ki, Stalin Azərbaycanlı kadrlara inanmır. Sizə yox, bəs kimə müraciət edim, yoldaş Lenin? Necə olur ki, öz əsərlərində xalqlar dostluğunu, beynəlmiləlçiliyi təbliğ edən bir adam millətçi olur, sabiq mouzeristlər beynəlmiləlçi? Çox qəribədir...".
1905 Rus Devrimi, tüm Asya'da burjuva-milliyetçi antiemperyalist ve demokratik hareketlerin gelişmesi üzerinde çok büyük bir etki yaptı. V. İ. Lenin, şöyle yazıyordu: "Dünya kapitalizmi ve 1905 Rus Devrimi Asya'yı kesinlikle uykusundan uyandırdı. Orta Çağ durgunluğu içinde ezilen, yabanileşen yüz milyonlarca insan, yeni bir yaşama, en basit insan hakları için, demokrasi için mücadeleye gözlerini açtılar. Türk yöneticiler, Rusya' dan devrimci düşüncelerin ve Rusya'da meydana gelen olaylarla ilgili kesin bilgilerin ülkeye girişini her yola başvurarak engellemeye çalışıyorlardı. Sınırlarda ve gümrüklerde güvenlik önlemleri alınmıştı. İspiyoncuların çalışmaları, Rusya'dan gelen herkesin özel olarak izlenmesi üzerinde yoğunlaştırılmış, Rusya'dan gelen Müslüman öğrencilerin yüksekokullara alınması yasaklanmıştı. Gazetelerin Rusya'yla ilgili herhangi bir şey yazmasına en sert şekilde yasak getirilmişti. Sultanın sansürü, Rusya'daki devrim kavgalarına ilişkin haberlerin Türkiye'ye girişine izin vermemek için elinden gelen her şeyi yapsa da bu haberler yabancı gazeteler aracılığıyla geliyor, ülkede dağıtılan Jöntürk yayınlarında yer alıyordu.
Sayfa 241
Reklam
"Engels, parti programına dine savaş açmak anlamında açık bir tanrıtanımazlık bildirisi konmasına karşı çıktı; Blangui'ci Communardların dine karşı gürültülü savaş açmalarını bir aptallık örneği saydı ve böyle bir savaşın dine ilgiyi canlandırmak için en iyi yol olduğunu; dine savaş açmanın anarşist bir tutum olduğunu söyledi. Dine karşı savaş açmak, der Engels, Bismark'ı aratmamak, yani Bismark'ın rahiplere karşı savaş deliliğini yinelemektir. “Kahrolsun din, yaşasın tanrıtanımazlık,” diyenlere, Marks: “bu doğru değil, bu sığ bir görüş” der... Dinsel önyargılarla savaşırken son derece dikkatli olmalıyız; kimileri dinsel duyguları inciterek bu savaşımda çok zarara yol açıyorlar. Savaşımı aşırı sertleştirmekle yalnızca halkın öfkesini uyandırabiliriz; böyle savaşım yöntemleri, halkın mezheplere bölünmesinin sürmesine vesile olur... İnananların dinsel duygularını incitmekten kaçınmaya dikkat etmek gerekir; çünkü bu yalnızca dinsel bağnazlığın artmasına yarar..." V.İ. LENİN
Sayfa 395Kitabı okudu
Lenin, proletarya'nın komünist politik eksen çekme stratejisi
V.İ. Lenin, partinin 1903 II. Kurultayında dinle, Tanrı 'ya inançla ilgisini kesme­miş olan devrimci işçilerin partiye kabul edilmesini olanaklı sa­yıyordu. "İşçi Sınıfının Dine Yaklaşımı" hakkındaki makalesin­de şunları yazıyordu: "Biz Tanrı'ya inanmakta devam eden bü­tün işçilere partide yer vermemek şöyle dursun, onların geniş ka­tılımını sağlamalı, onları partiye çekmeliyiz. Biz onların dinsel inançlarının azıcık da olsa aşağılanmasına tartışmasız karşıyız. Ancak onları programımız için etkin mücadele vermeleri ama­cıyla değil, programımız tininde eğitmek için çekiyoruz."
V.İ. Lenin
"Din, Rusya Cumhu­riyetinin her bir yurttaşının kişisel işidir"
V.İ. Lenin
"Din, ahlaktan Al­lah hâsıl etmiştir. Ahlak, Allah'ını yaratınıştır."
Reklam
V.İ. Lenin "Sosyalizm ve Din" makalesinde şunla­rı yazmıştır: "Bütün ömür boyu çalışan ve ihtiyaç içinde olana din bu dünyada muti ve sabırlı olmayı öğretiyor, buna karşılık Tanrı'dan ödül alacağı vaadi ile ona teselli veriyor. Başkasının emeği ile yaşayanlara ise din, bu dünyada hayırsever olmayı öğütlüyor; sömürü düzenini aklamak için onlara çok ucuz araç­lar öneriyor ve cennete gitmek için onlara ucuz fiyatlı bilet satı­yor. Din halk için afyondur. Din kendi insanlık suretlerinin, insa­na az-çok layık olan yaşam istemlerinin kapital köleliklerini unutturan bir tür özgüçsel içkidir. Ancak kendi köleliğini anla­mış ve kendi kurtuluşu uğrunda savaşıma kalkışmış köle artık yarı yarıya kölelikten azat olmuştur.
V.İ. Lenin Alman materyalist İ. Disken 'in şu sözlerini de örnek veriyor: "Bilimsel dincilik, asıl dinciliğe yardım et­meye ... can atıyor ... "
"Ezilenlerin ezenlere; sömürülenlerin sömürenlere karşı mücadelesini dünyada ilk kez olarak, bir sosyalist devleri kurmakla sonuçlandıran, Rusya'nın devrimci proletaryasının büyük önderi, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin örgütçüsü, büyük öğretmen, yiğit devrimci V.I. Lenin'dir."
Sayfa 207Kitabı okudu
V.İ. Lenin
"Din perdesi altında siyasal protesto... O top­lumların belirli gelişme aşamalarında bütün halklara özgü olan bir durumdur.''
V.İ. Lenin'in "Partimizin Program Taslağı" adlı makalesindenKitabı okudu
Reklam
Stalin'in Mirası
"Benim vicdanım temiz, yalana dayanan bir suçlama ile kirletilemez. Tıpkı yalan ve iftiranın babamın anısını kirletemeyeceği gibi. O, genç Sovyet ülkesini Lenin'in ellerinden dört bir yanı düşmanların, ki bunların bir kısmı içerdendi, tehditleri altındayken aldı ve kardeş sosyalist ülkelerle çevrili, büyük sosyalist bir ülke olarak devretti. Bu suç mu?"
Sayfa 9 - Ceylan Yayınları, Vasili StalinKitabı okuyor
Sovyet döneminde V. I. Lenin Nükleer Enerji Santrali olarak bilinen Çernobil Nükleer Santrali'nin inşaatı, Ukrayna'nın bataklıkla kaplı kuzey sınırında küçük Çernobil kasabasının 15 kilometre kuzeybatısında 1970 yılında başladı. İnşaat için, Ukrayna'nın başkentinden güvenli bir uzaklıkta olmasının yanı sıra, nispeten kolayca erişilebilir bir su kaynağı olan Pripyat Nehri ve batıya doğru Ovruc, doğuya doğru da Chernigov'a uzanan mevcut tren yolu hattına bağlı olduğu için bu tenha bölge seçilmişti. Bu santral, ülkede inşa edilecek ilk nükleer enerji santraliydi ve Sovyetler Birliği'nin nükleer tesisleri arasında en iyi ve en güvenilir olan santral olarak değerlendiriliyordu..
Sayfa 41 - İndigo KitapKitabı okudu
O günlerdeki aramalarda ilginç olaylar geçiyordu. Bir sıkıyönetim görevlisi, "V. İ. LENİN" biçiminde yazılan Lenin'in adını taşıyan bir kitabı görünce: — Yaz oğlum, Altıncı Lenin... demişti.
Bismillahir'rahmanirrahim Elhamdülillahi Rabbil âlemin Rengi siyah Kulluğu; Beyazı kıskandıran beyza, BİLAL! Alemlerin rahmet sebebi, biricik efendisi Hz.Muhammed(a.s.v)'ın talimatıyla konuşuyor:
Mustafa Kemal Paşa'nın emperyalist Batı'ya karşı Sovyetler Birliği'nin desteğini elde etmek istemesi, Türkiye'nin Sovyetler Birliği açısından önemi, Sovyetlerin Türkiye aracılığı ile İslam dünyası üzerinde siyasal ve ideolojik prestijlerini arttırabileceklerini düşünmeleri, Sovyet işgali altındaki bölgelerde yaşayan Türk nüfusun mukavemetinin kontrol altına alınması, Türkiye'nin emperyalist Batı ile Sovyetler arasında tampon oluşturma ihtimali vardı. Kazım Karabekir Paşa'nın doğudaki başarılı savaş ve müdahalesi Sovyetler'de yeni Türkiye'nin gerekli bir müttefik olacağı inancını yarattı. V. I. Lenin'in de ifadesiyle "Kemal Paşa sosyalist değildi ama Batılı emperyalist devletlere karşı yararlı bir bağlaşıktı ve politikasında tutarlıydı." Moskova Antlaşması'nın 16 Mart 1921'de imzalanması ve içeriği, imzalanan antlaşma ile Doğu Cephesi'nin güvenceye alınması ve bu sayede bütün konsantrasyonun Batı cephesine verilmesi ise TBMM hükümeti için bir güvenceydi. Bu antlaşmadan sonra Sovyet yardımı da gerçekleşti ve beklenen nihai savaş için yararlı bir devlet olarak görüldü.
Sayfa 176 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı okudu
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.