Nasıl ama nasıl güzel bir kitap okudum...Cortazar'ın on yıl önce alıp kütüphanemin arka taraflarında bir yerlerine sıkıştırıp unuttuğum, senelerce beklemiş, demlenmiş bu toplama hikâyelerden oluşan kitabı, bunca beklenmeye değecek kadar güzel sararmış yapraklarıyla, muazzam güzellikte çevirisi ve lezzetinden tekrar tekrar tadmayı istememizi
Bedeli nolursa olsun halkını sevmekten vazgeçme çocuk
Nişanlın neden kafeste diye sordum. Halkını sevdiği içinmiş.
“Sen niye buradasın?” diye sordum Nevin’e.
O da halkını sevdiği için buradaymış. Ben büyüyünce halkımı hiç sevmeyeceğim. Halkını sevenler hep kafese giriyor.
Kuş, yavruları onun tutsaklığını miras olarak almasınlar diye yuvasını kafeste yapmaz...O mutsuzluğun kölesiydi ve Tanrı onun bu hayatı bir başka tutsakla paylaşmasını istemiyordu.
Bırak insanlar, içersinde esir yaşadıkları bu dar kafeste olur olmaz söylensinler, birbirlerine çarpsınlar, devirsinler; bırak seni de taşlasınlar, isterlerse dâra yükselt sinler. Bunlara hayıflanma sakın! Sen gözyaşlarının muradına ermeğe bak.
Ne öldüğümü ne de solduğumu görmedi kimse.
Gelip geçiyor gibi bakıyorlar öyle alelâde.
Zaman zaman duysam bir kaç seste,
Seveni bulamadım, şu dünya denilen kafeste.