Uygulamayı amacı dışında kullanan bir okur değilim esasen, lakin söyleyeceklerim bireysel olsa bile tümüyle edebiyattan içeri…
Uzun bir dönemini kemoterapi ve radyoterapi ünitelerinde; çevremce sessiz sedasız, kendimce dolu dolu çalışarak geçirdiğim doktora sürecimin mükâfatını aldığım gündür bugün…
Evet, bugün itibariyle, jüri tam puanıyla bir ‘doktor’um ben artık…Sıfırdan, tırnaklarım ile kazıyarak, eğilip bükülmeden, hiçbir şahıs ve kuruma zerre minnete tamah etmeden başladığım bu yolu, aynı şekilde tamamlamış olmanın haklı gururunu iliklerime kadar hissediyorum.
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.” cinsinden, kelimelere dökemeyeceğim düzeyde meşakkatli ve çetin bir süreçti… Ama tüm olumsuzluklarına rağmen sürecin aleyhime işlemesine müsaade etmedim, çünkü ben, süreçten de, hastalıktan da büyüktüm.. Şimdi ikisi de büyüklüğümün ayırdına varıp, pes ederek şampiyonluğu bana bıraktılar…
Teşekkürlerimin ilki; çocukluğumdan bugüne kendisiyle yatıp kalktığım, cansiperâne mânâda gönül verdiğim, tüm benliğimi ve varlığımı kendisine adadığım edebiyata..
Sonrasında…
Teşekkürler varlığını ve desteğini her daim hissettiren cânım insanlar..
BREAD WINE
Ve en büyük teşekkürüm; en büyük minnetim, en büyük şükrânım ise; gerek lisans, gerek yüksek lisans, gerekse doktoram boyunca beni bir an bile yalnız bırakmayıp, umut aşıladığı ve her tezime hayat verip, beni buralara taşıdığı için hayatımın yegâne adamı KEMAL TAHİR’e…
Doktora ünvanım, ahde vefâ babında ruhuna armağanımdır, kabul buyurasın yüce adam…
Seda Hocam, canı yürekten tebrik ediyorum efendim. İki cephede vermiş olduğunuz mücadelenizi zaferle neticelendirdiğinizi duymaktan çok memnun oldum. Artık siz çifte kupalı bir şampiyonsunuz.
Edebiyat kısmına gelirsek, önerileriniz ve incelemeleriniz sayesinde keşfettiğim kitaplar ve yazarlar ile hayatıma dokundunuz. Kemal Tahir'e karşı bilgimi ve sevgimi artırdınız. Ayağınıza taş değmesin efenim.
Bir de dörtlük hediye ediyorum size;
Doktor Seda, Doktor Seda,
Ne hoş bir seda.
Kalın kitapla, edebiyatla,
Kalın efenim sağlıcakla..
mesut bahtiyar Sayın Bahtiyar, bendeki yeriniz ve öneminiz tartışmaya dahi kapalıdır, şu platforma üye olduğumda takipleştiğim ilk üyesiniz..Kupalarımız artsın, bizleri yüceltsin efenim…
Dörtlük de ayrı şahane; mizahi düşünseniz de gözlerimi doldurdu, emeğinize sağlık, minnetle 🙏
Edebiyatımızın yüz akı romanlarından biri ‘'Bir Gün Tek Başına''. İç monologlarla ilerleyen çok başarılı, özgün anlatım tekniği, hiç bir noktada aksamayan usta işi kurgusu ve insanın o gizemli iç dünyasını anlatışındaki üstün başarısı ile sadece edebiyatımızın değil, dünya edebiyatının da sayılı eserleri arasında anılmayı hak
Zorlanarak okuduğum kitaplar listesinde ilk sıralarda rahatlıkla yer alabilecek bir eser Thomas Pnychon’un bu kısa romanı. Öyle bir roman ki, bunca zorlu okuma sürecinden sonra bittiğinde, bu eziyetin sona erdiğine sevindim mi, yoksa tam da yeni yeni anlamaya başladığım ve hafiften içine girebiliyor gibi hissettiğim hikayeden kopuşuma üzüldüm mü,