93 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Arkadaşlar kitap biraz derin şahsen ben tam anladım desem yalan söylemiş olurum. Bazı şeyleri anlamak için kalp gözümüzün açık olması gerekiyor o da bizde olmadığı için hiç bir sırra ulaşamıyoruz. Tabi ki kalpler Allah cc elinde ona bi sözümüz yok fakat okuduktan sonra bi Alime danışmak gerekir. Bu zaman da Alim yok demeyin çünkü "Arayan Bulur." Allah'ın izniyle.
Vahdet-i Vücûd ve Esasları
Vahdet-i Vücûd ve EsaslarıSadreddin Konevi · İz Yayınları · 201243 okunma
Bazı ruhların taayyündeki makamının kaynağı Levh-i mahfuz ; bazısınınki İsrafil'in makamından Arş'ın rühaniliği , bazısınınki Mikail' in makamından Kürsi ; bazısınınki Cebrail'in makamından Sidre'dir. Emir ( Yaratma işi ), böylece tenezzül ederek , meleklerinin reisi olan İsmail'e mahsus yakın semaya kadar iner. Hepsine selam olsun.
Sayfa 61 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
" Allah'ım ! Azabından rızana , cezandan affına sığınıyorum. Senden yine sana sığınıyorum. Ben , senin övgünü ifa edemem , sen kendini övdüğün gibisin ." Bunun anlamı sendeki her şeye ulaşamam demektir.
İz YayıncılıkKitabı okudu
Bak kitab-ı kâinatın safha-i rengînine Hâme-i zerrîn-i kudret, gör ne tasvir eylemiş. Kalmamış bir nokta-i muzlim, çeşm-i dil erbabına Sanki âyâtın Huda, nur ile tahrir eylemiş. Bak, ne mu'ciz-i hikmet, iz'anrubâ-yı kâinat; Bak, ne âlî bir temaşadır feza-yı kâinat; Dinle de yıldızları, şu hutbe-i şirinine, Name-i nurîn-i hikmet, bak ne takrir eylemiş. Hep beraber nutka gelmiş, hak lisanıyla derler: Bir Kadîr-i Zülcelal'in haşmet-i sultanına Birer bürhan-ı nur-efşanız vücub-u Sâni'a, hem vahdete, hem kudrete şahidleriz biz. Şu zeminin yüzünü yaldızlayan nâzenin mu'cizatı çün melek seyranına Bu semanın arza bakan, Cennet'e dikkat eden, binler müdakkik gözleriz biz. Tûbâ-yı hilkatten semavat şıkkına, hep kehkeşan ağsanına Bir Cemil-i Zülcelal'in dest-i hikmetiyle takılmış, binler güzel meyveleriz biz. Şu semavat ehline birer mescid-i seyyar, birer hane-i devvar, birer ulvî âşiyane, Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar, birer tayyareyiz biz. Bir Kadîr-i Zülkemal'in, bir Hakîm-i Zülcelal'in, birer mu'cize-i kudret, birer hârika-i san'at-ı Hâlıkane, Birer nadire-i hikmet, birer dâhiye-i hilkat, birer nur âlemiyiz biz. Böyle yüzbin dil ile, yüzbin bürhan gösteririz, işittiririz insan olan insana, Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü. Hem işitmez sözümüzü. Hak söyleyen âyetleriz biz. Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız, müsebbihiz abîdane Zikrederiz, kehkeşanın halka-i kübrasına mensub birer meczublarız biz... Asa-yı Musa - 154
Sayfa 154
Aslında vahdet-i vücud, insanlık tarihinin gördüğü en rasyonel, en muhkem düşünce sistemi ve bu, gerçekten de Klasik Türk Düşünce sisteminin özünü oluşturuyor.
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.