Sakın unutma, Allah ihtiyaçsızdır. Ve cezada acele etmeyendir.
Sayfa 51 - İrfan GürkanKitabı okudu
Doğrusu yaşamımızın hiçbir parçası kendiliğinden bitmez. Bitmiş olanları biz bitiririz. Bir yenisine geçmek hevesiyle Ya da eskisinden kurtulmak ümidiyle!
Sayfa 18 - İrfan GürkanKitabı okudu
Reklam
Marifet ehline zor gelmez aklının erdikleri. Birine bela olan ötekinin vazgeçilmezidir. Tuğlacıya musibet yağar gökten oysa çiftçiye şifadır. Aşığa gam yükleyen yalnızlık tefekkür ehline sefadır. Miskine zordur yolculuk Evliya Çelebi'ye ziyadır. Fakire züldür el açmak, cömerde vermek duadır. Lütuf kapılarını çalmayan elbet cudamdır
Sayfa 81 - İrfan GürkanKitabı okudu
ŞİMŞEK ÇAKTIĞINDA KORKAN DA OLUR, AŞK İLE gökyüzünü seyreden deŞimşek denildiğinde aklına yıldırım düşen de olur, rahmetin serinliğinde şükreden de Gökten yağan ışıkla gözleri kamaşan da olur, kalpleri yıkanan da.
Sayfa 41 - İrfan GürkanKitabı okudu
Söz verince yerine getirebilmek, olmazsa olmazdır insan olmakta karar kılmışlar için. Kefilsiz inanmak, koca yürekli olmanın ilk şartı. Eski günlerdeki kadar sıhhatli olmak, Kaf dağındaki Anka'dır ak saçlılar için. Bıyıklar terlemeden yaşama tevekkülle bakmak, ebeden genç olmanın tek yolu
Sayfa 37 - İrfan GürkanKitabı okudu
Öğrenmek zorlu bir yokuştur, kendisine ne zaman yarayacağını bilemeyen öğrenciler için. Öğretmekse bir erdem ağacı. Eve ekmek götürmek, özlenilesi bir sonuçtur; elleri nasırlı, belleri bükükler için. Terleri kurumadan hakları vermek, dosdoğru olabilmenin kanıtı.
Sayfa 37 - İrfan GürkanKitabı okudu
Reklam
Bil ki, öleceksin ve her şeyin hesabı güç. Yıktığın hayallerin, kırdığın gönüllerin, gözü yaşlı bıraktığın sefillerin hakkı bırakılmayacak sende.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bir bakış açısıdır yaşamak aslındaHayatı bakabildiğiniz kadar görürsünüz, gördüğünüz kadar yaşarsınız.
Sayfa 41 - İrfan GürkanKitabı okudu
İnsan en çok bildiklerinde yanılır En çok bildiğine inandığına kördür insan.
Sayfa 14 - İrfan GürkanKitabı okudu
Vazgeçilmezliğin, suyun taşı yıprattığından daha hızlı uçup gidiyor elinden. Zaman seni törpülüyorİnkâr etmeye çalışsan da.
Sayfa 13 - İrfan GürkanKitabı okudu
Reklam
Küçücük loşlukların peşinden koşarken, yürek dolduran aydınlıkları kaçırıyoruz. Hiçbirimiz, anlayacak kadar dinginleşemiyoruz bir türlü. Öylesine yüzeysel yaşıyoruz ki her şeyi, kaçırdıklarımızdan haberimiz bile olmuyor. Küçük üzüntülerle, minicik sevinçler kol kola verip tüketiyorlar yaşamımızı.
Sayfa 9 - İrfan GürkanKitabı okudu
Allah Azze ve celle Kolaylaştırır!!!
Yukarıda söylediklerimiz ilk etapta zor gelebilir, gözümüzde büyüyebilir. Böyle düşünmeyelim. Biz bir adım atalım, Yüce Allah birimizi on yapacaktır. Biz bildiklerimizle amel edelim, Allah (cc) bilmediklerimizi öğretecektir. Biz O’ndan korkup sakınalım, Obize bir çıkış gösterecek ve hiç ummadığımız yerden türlü bilgilerle rızıklandıracaktır. Biz elimizden geleni ortaya koyup O’na dayanalım; yani gerçek bir tevekkülle tevekkül edelim, O bize yete cektir. Biz özümüz, sözümüz ve eylemlerimizle O’ndan hidayet isteyelim, O bizi yolun en doğrusuna hidayet edecektir. Bunlar O’nun vaadleridir. Şayet bu vaadlere karşı güvensizlik duyuyorsak; biraz değil, bayağı bayağı modern cahiliyeden etkilenmişiz demektir. Zira modern cahiliyenin amentü esaslarından biri; bilim dışında hiçbir şeye tam anlamıyla güvenmemektir! Birçoğumuz farkında değiliz belki; ancak şu ânda ümmetin en ciddi sorun larından olan “İlahi vaadlere karşı suizan”, tornasından geçtiğimiz modern cahiliyenin eseridir. Bu sebeple çoğumuz İsviçreli bilim adamlarına, diye tisyenlere, güzellik uzmanlarına, kıytırık gazete haberlerine vahiyden daha çok güveniyoruz. “Çok yemek kalbe zararlıdır.” diyen İslam âlimine burun kıvırıyor, bilim adamı söyleyince diyete başlıyoruz. “Az uyuyun.” diyenâlime dudak büküyor, kişisel gelişimci söyleyince uykumuzu düzenliyoruz. Oysa birçoğumuza sorulsa İslam âlimlerine daha çok güvenilmesi gerek tiğini söyleriz. İnandığımızla pratiğimiz arasındaki farkın nedeni, modern cahiliyenin üzerimizdeki olumsuz etkisidir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Vahiyden hasıl olan ilme nebevî ilim, ilhamdan hasıl olan ilme de ledünnî ilim denir. Ledûn ilmi, gayb lambasından ışıyan latîf, saf ve cilalı bir kalbe düşen ziyâ gibidir ki Bârî-i Teala ile ruh arasında hiçbir vasıta olmaksızın elde edilir.
Kimse evin iki neşesini yanında bulmayı arzulamıyor. İhtiyarlar düşkünler evinde, bebekler mümkün olduğunca kürtaj masalarında bırakılıyor
Sayfa 94 - İrfan GürkanKitabı okudu
YAŞIYORSUNO HALDE ÖLÜME KOŞUYORSUNBütün dermanlar faydasız, Lokman Hekim çaresiz, ölüme koşmak için yaratılmışsın. Varolduğunda başlıyor Yaşıyorsun, öleceğini bildiğin halde durmadan son nefesine doğru koşuyorsun
Sayfa 45 - İrfan GürkanKitabı okudu
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.