Tekerrür eden Tarih...
Halit Ziya Uşaklıgil, Türk romanının büyük ustası. Serveti Fünun dönemi romanlarının üçüncüsü. İlk okuduğum eseri Mai Ve Siyah ilgimi celb etmişti. İkinci eseri ise Kırık Hayatlar. Kitaba başlarken, lisanından dolayı kaygı duyuyordum, bilakis okumaya başlayınca yanılarak dersimi almış oldum.
Eserde, tam olarak anlatılmak istenen şu: "Ne
Fotoğraf Sanatı Üzerine
Nedir fotoğraf? Deklanşöre basıp anı kopyalamak mı? Yoksa anı ölümsüz kılmak mı? Sizce hangisi? İşte kitapta tam da bu noktada
okuyucunun yardımına yetişiyor. Bakalım, neymiş fotoğraf..
Yazar ilk olarak eserinde; kompozisyon, ışık, ritmik yapı, alan derinliği doku ve sismik yapı, leke dağılımı, konstrat, ton değerleri,
208 syf.
·
Not rated
KARTALLARIN GÖKYÜZÜNDE SÜZÜLDÜĞÜ ŞEHİR
ORTA ASYA’DAN GÜNÜMÜZE
BİR AHLAT POLİSİYESİ
Okumakta olduğunuz kitaba dair incelemeyi, birazdan belirteceğim başlıklar altında yazdım,inceleme okumayı seven okurlara kitap hakkında bir fikir vermekle beraber,kitap da yer verilmemiş ama bana düşündürmüş olduğu konular hakkında da fazla detaya girmeden bilgilendirme ve
Bir çoğumuz Cemil Meriç'i çok okuduğu için genç yaşında kör olduğunu duymuş ve böylece tanımışızdır. Ve yine okumayı sevdiğimiz için aynı korkuyu belki bizler de yaşamışızdır. Ama kitapta, otobiyografi bölümünde yazılandan anlaşılıyor ki, yazarın göz rahatsızlığı çocukken başlamış. Belki çok okumak süreci hızlandırmıştır ama ileri derecede
" Vayy be ne kitaptı ama. " diyebileceğim bir kitap, ITIRAFLAR.
Sessiz ve acımasız bir intikam öyküsü anlatılan.
Japonya'da bir ortaokulda fen bilgisi öğretmeni olarak görev yapan Yuko Moriguci'nin dört yaşındaki kızı iki öğrencisi tarafından öldürülür.
13 yaşında olan öğrencilerinin ceza sistemine göre tatmin edici bir ceza almayacaklarını düşünen öğretmen öğrencilerinden intikam almak için inanılmaz bir plan yapar.
Roman ögretmenin sınıfa hitaben yaptığı bir veda konuşması ile başlar. Daha sonra diğer bölümlerde farklı karakterler - ki bunlar suclanan iki öğrenci, öğrencilerden birinin ablası, sınıf başkanıdır -tarafından yaşadıkları anlatılır.
Olay olay yavaş yavaş çözülmeye başlar.
Yazar bu romanda sistemi ve toplumu suçlamaktadır aslında. Kimse tek başına suçlu değildir. Anne-baba, teknoloji, eğitim sistemi,şiddet ve tüketim kültürü eleştirilir. Sık sık Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sina göndermeler yapılır.
Bu kitapta dil ve anlatımdan çok konunun çarpıcılığı ön plana çıkıyor. Anlatımı çok sakin ancak konu çok çarpıcı.
"İnsan hayatının değerini, korkunç ağırlığını anlamalarını ve bunu anladıklarında da yaptıklarının sonuçlarına vâkıf olmalarını; bu farkındalıkla yaşamalarını istiyorum.” der romanın bir yerinde ogrencilerini cezalandiran öğretmen Moriguci. Bunu yaprken de asla bağırıp çağırmaz. Sessiz ve sakin bir şekilde konusur. Intikam soğuk yenen bir yemektir.
Bülent Arınç "Küçük Erbakan" mı?
Uzun zamandır biraz yoğunluktan daha çok da tembellikten dolayı inceleme yazmıyordum. Bu sessizliği sona erdirmenin vakti geldi. Yeni bir inceleme ile karşı karşıyayız.
Yazılarımı takip edenler mutlaka farkedeceklerdir; çok da abratmayayım ama iyi bir hatırat okuyucusuyumdur. Özellikle Türkiye'de tarikat, cemaat ve müslümanlarla alakalı
