YouTube kitap kanalımda Freud'un hayatı, mutlaka okunması gereken kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/63ikZqbdnAA
Bu kitabı okumaya başladığımdan beri 100den fazla kişi beni takipten çıktı. Demek ki bir şeyleri görmekten ve duymaktan hala korkuyoruz. Ama neden korkuyoruz? Kendi cinsel
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor."
Wolfgang Van Goethe
______
Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Nigâr Hacızade
Belaruslu gazeteci-yazar Svetlana Aleksiyeviç, savaşı, şahidin anlatma yükümlülüğünü, edebiyatını, ömrü boyunca yanı başında olan sesleri anlatıyor.
Kaybedilmiş Bir Savaş Üzerine: Svetlana Aleksiyeviç’in Nobel Edebiyat Ödülü
Nobel Edebiyat Ödülü’nün bu yılki sahibi Belaruslu yazar Svetlana Aleksiyeviç, 7 Aralık’ta ödül
Lorî ana dilim Kürtçe' de nenni demek. Bizim ağıtlarımızın, türkülerimizin, ninnilerimizin değişmez kelimesidir; acıdır, hüzündür lorî. Tıpkı bizim gibi çünkü biz hep öteki olduk, Doğuluyum, Kürtüm deyince acaba terörist mi bakışını gördük insanların gözlerinde. Ben bu gece dilimde bu kelime ile haksızlığa uğramış, acı çekmiş, yok yere
Katılımcılar ve Yorumlar: #5801199
Kurallar: #5782014
(BUTUNLESTIRILMIS HIKAYE)
Islak, nemli ve soğuk bir akşamdı. Herkesin akşam yemeği için evlerine girip sıkıca kapısını kilitlediği Medine Sokak’taki lambalar yeni yeni ışıldamaya başlamıştı. Evlerden sokağa taşan çocuk çığlıkları
HÜZÜN KOKULU AŞK
Hayatım boyunca çeşitli korkular yaşadım içimde. Hem de en acımasız olanlarını… Yine de kimseye söylemedim. Hiç kimseyle paylaşmadım, yaşadıklarımı. Daha çocukken o küçücük yüreğime korkunun her türlüsü yerleşti. O zamandan beri bu duyguyla iç içe yaşadım.
Bu yüzden de korkuyu içinde saklayan kişileri ben gözlerinden tanırım.
Onu
Hiç emanetinize hıyanet edene hüznü zan besler misiniz?
Peki size defalarca yanlış yapmış bir insanı affedebilir misiniz?
Ya sizi yok sayana nimet verir misiniz?
Muhtemelen bir çoğu bize çok yabancı duygular, bunlar ancak ismi el-Gafur olana, el-Tevvab ve el-Rezzak olana yakışır. Tek bir göz yaşınla, yalvarman yakarmanla seni tekrar huzuruna kabul eden Allah'a yakışır. O zaman neyi bekliyoruz? Emanetine sahip çıkıp verdiği bedeni sigaradan, haramlardan korumak için neyi bekliyoruz? Fıtratımızı korumak için Allah'a kul olmak için namaz kılmamızı engelleyen ne? Allah'ı inkarı bırakıp da huzurunda secde etme vakti gelmedi mi? Beynimize giden damarlardan biri tıkansa ya ölüyüz ya deli, bu dünyada verdiklerine şükretmezsek ahirette nasıl huzuruna çıkarız? Rabbim hepimize hidayet versin, biz kendimize kalsak çoktan zalimlerden olmuştuk.
1 yeni bildirim
“O”’ndan gelmişti mesaj.
Fotoğrafı gör e tıkladım ve daha önce yaptığı gibi resim atmıştı.Ama bu sefer kendi yaptığı tatlıyı atmıştı.Altına da hiçbir şey yazılmamıştı sadece anlık foto.
Hazır pasta kekininin üstüne sürülmüş kakaolu puding.
Başka bir zaman olsaydı “Ooo pastaya geeelll müthişşş(!) olmuş Babam böyle pasta
Hepimiz Gogol'ün "Palto"sundan çıktık. -Dostoyevski
Nikolay Vasilyeviç, erken yaşta kurduğu hayalini sonunda gerçekleştirmişti. Gogol'ün 19 yaşında Petersburg'a yolculuğu ona şehrin güzelliklerini görme fırsatı vermişse de devlet memurluğu yapıyor olması bürokrasinin ne kadar laubali, yolsuz, klimalı kahvehane gibi bir sistem olduğunu
18 Mayıs 1980 tarihinde Kore’de Türkiye’deki “Kanlı Pazar” olayına benzeyen bir olay cereyan eder. Gwangju’da meydana gelen olay “Gwangju ayaklanması” olarak tarihe geçer. Gençler, özellikle de üniversite gençleri, demokrasinin askıya alınıp ülkenin zorbalıkla yönetilmesine karşı çıkarlar, 1979’da suikast sonucu öldürülen Başkan Bak Conğhi’den
"Bir gün bir arkadaşım aracılığıyla o zamanın MİT Müsteşarı Fuat Doğu ile bir röportaj ayarlamıştım. Onun evine gidip beraber röportaj için ayrı ayrı sandalyelere oturduk. Ben ses kasetini masaya koydum ve Fuat Doğu'nun sandalyelere oturduk. Ben ses kasetini masaya koydum ve Fuat Doğu'nun anlattıklarını bir bir zihnime geçirmeye başladım. En