Türkler İslamiyeti kabul ettikleri zaman Arapça duraklama devrindeydi. Arapçadan çok kelime aldık. Türevce zenginleştik ama ziyanımız da oldu. Arapça ön ve art takılar bakmından fakirdir ama türev bakımından çok zengindir. Bir kökten otuz beş kelime doğar. Eğer böyle bir hazine emrimizde olmasaydı halimiz haraptı. Ne var ki dilimize birçok lüzumsuz kelime de girmişti. Ne zararı var... bunlar zamanla unutulur. Kaldı ki Arapçadan gelen kelimelerin çoğu son derece
mühimdir. Onları kamusdan çıkarırsak dilsiz kahrız. Zaman luzumsuz kelimeleri atar. Zamanın yerine muassırlar geçerse
yapılan iş hatalı olur. Ve tabiî olmadığı için de tepki yaratır."
Sayfa 162 - İletişim yayınları 10.baskı