Aslında söylenmesi gereken çok şey var. Hep susuldu, herkes sustu, gören sustu, duyan sustu, bugün bile hepimiz susuyoruz. Sadece Firdevs'i okuduk biz ama daha nice kadın var bunun ardında. Gerçekleri kulaktan dolma bir şekilde biliyordum, daha doğrusu bildiğimi sanıyormuşum. Ne yazık.
Diyecek bir şey bulamıyorum, Firdevs'e gerek hayatın sundukları gerekse yanlış mı doğru mu bilmeden yaptığı seçimleri hep kötülük getirmiş. İğrenç kötülükler.
Bunların son bulmasını dilerim ama biliyorum ki bu anlamsız bir dilek olacak, insanlar göğüs kafeslerinin ardında atan bir kalp taşımayı bırakmış, taştan bir kalp taşıyorlar. Çok üzücü bir durum. Bilmeyen, duymayan, ya da duyup duymamazlıktan gelen insanlara, onlarında bir gün Firdevs olabileceğini veyahut Firdevsleri kurtarmamız gerektiğini anlatmak gerekiyor. Bu kitapta bu gerekliliği güzel yerine getirmiş. Okunmasını öneririm.
George Orwell anlattığına göre.
Çiftliğin sakinleri, Jones (çiftlik sahibi) `in hayvanları sömürmesinin son bulmasını, onlarin etlerini, sütlerini, yumurtalarını; tahıl,