Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
479 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bu zamana kadar Kurtuluş Savaşı’nı hep üst düzey komutanlardan veya siyasetçilerden okudum, öğrendim. Ama bu işin bir de halk tabanında nasıl yankılandığı, nasıl cevap bulduğu kısmı var… Dışardan bakınca kolay gibi görünen durum aslında hayli zor. 600 yıl hüküm sürmüş koskoca bir imparatorluk, yıkılacağını kim düşünebilir? Ne zorlu dönemlerden
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,9bin okunma
Bu kalabalık bunaltıyor artık. Varlıkları değil, sesleri. Koca bir gürültü koca bir kıyamet, asıl duymamız gerekenleri gizliyor gibi. Ayhan Geçgin, "İnsan sesinin olmadığı bir yere gitmek, durmak, sadece boşluğu dinlemek istiyorum. İnsan sesi, dinlemem gereken şeyi işitmemi engelliyor." der. Öyle bir his sevgili okur: Kısacık bir
Reklam
İnsanın zaman zaman yaraları ile tuhaf bir ilişkisi oluyor: Bitsin istiyoruz, kabuk bağlıyor mesela fakat kaşımaya devam ediyoruz. Bilerek. Ne tuhaf. Afşar Timuçin, "İyileşen yaraya ikide bir dokunmanın ne anlamı var?" diye bu yüzden sitem eder. Bu eziyeti ne kendimize ne bir başkasına yapmalı sevgili okur. Yaralar yaşandığıyla kalmalı.
Bazı insanlardan kopmak güç. Bu bazen aileden biri olur bazen eski bir dost bazen yeni biri. Zihnimizde yok saysak da varlığı bir türlü son bulmuyor, kopamıyor insan. Ne tuhaf. Aynı kitapta geçiyor: "Yaşayan birinin yası nasıl tutulur diye soruyordu kendi kendine." Her şey bu soruda gizli sevgili okur. Yüreğimizden söküp attık mı birini,
İnsan, insanlığını yavaş yavaş şöyle yitiriyor: Hiçbir vakit yaptıklarının karşılığını görmeyerek. Bir kedi, başı okşandığında gözlerini kısıyor; güneş batınca suladığımız fideler bir gün çiçek açıyor fakat insan... İnsan öyle mi? Marjan Kamali, "Bazı insanlar neden ruhumuza yerleşiyor, boğazımıza düğümleniyor, zihnimize kazınıyor?" diye
Bazı meselelerden, kişilerden geçmek güçtür. Varlığı hatırlanmaz da yokluğu... Bilirsiniz. Erlend Loe, "Varlığını pek düşünmüyorsun ama yokluğunda bir şeylerin eksikliğini hissediyorsun." derken bundan bahseder. Hayat sevgili okur. Varlar, yoklar; geçiyor bir şekilde. Güzel bir hafta olması dileğiyle, var olun.
Erlend Loe
Erlend Loe
-
Mal Sayımı
Mal Sayımı
Reklam
Günaydın.. Mutlu olmak senin elinde..
Bir bilge varmış, ne sorsan cevap verirmiş. Onu çekemeyen biri demiş ki: - Ona öyle bir soru soracağım ki kesinlikle bilemeyecek. - Ne soracaksın? dediklerine ise; - Elimde bir kelebek var.. Ölü mü, diri mi? diye soracağım. "Eğer diri derse kelebeği elimde sıkıp öldüreceğim, ölü derse elimi açıp bırakacağım uçup gidecek." demiş. Bilgenin yanına gidiyor ve sorusunu soruyor. "-Elimdeki kelebek ölü mü diri mi?" diyor. Bilgenin cevabı ise müthiş; "O SENİN ELİNDE.."
-Nasılsınız? -İyi değilim. -En son sorduğumda iyiyim demiştiniz. -O o zaman için geçerliydi. Şimdi herşey değişti. Haliyle verdiğim cevap da değişti. -Cevaplar değişse de sorular değişmiyor galiba. -Kesinlikle. Dünya varolduğundan bu yana içerikleri farklı olsa da hep aynı sorular sorulagelmiştir. -Ve bu sorulara hep aynı cevaplar verilmiştir. -Aynen öyle. Cevaplar biçim olarak belki farklı olabilirler fakat anlam olarak hep aynıdırlar. -Her sorunun bir cevabı var mıdır? -Bazı soruların cevapları yoktur. Fakat cevabın olmaması ayrıca bir cevap olarak değerlendirilirse -ki bu bence mümkündür- o zaman her sorunun bir cevabı vardır denilebilir. -Peki soru sormak mı daha önemlidir yoksa cevap vermek mi? -Tabi ki soru sormak cevap vermekten çok daha önemlidir. Ancak bunun böyle olabilmesi için ilk önce doğru soru sorabilmenin öğrenilmesi gerekir. Bu seviye de olan biri için artık her soru bir cevap niteliği taşır. -Nasılsınız diye sordum. Konu nereden nereye geldi. Peki şimdi nasılsınız? -Şu an gayet iyiyim. Ama kaygılanmıyorum. Nasıl olsa geçecek. -Evet. Herşey geçip gidiyor. -Saat geç oldu. Hadi biz de gidelim artık. Uğurlar olsun. -Size de efendim
592 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pain...that sh*t never leaves you the same...
"Çok yalnızdım. İnsanlarla konuşamıyordum. Hiç arkadaşım yoktu Sürekli korkuyordum....O güzeldi ve sahip olduğum tek saf şeydi." Herkese selam. Ya ne zaman bu seriden bir kitap bitirsem "yenisini çabuk üstüme atın" modunda geziyorum, boşluğa düşüyorum resmen. Bu arada baştan söyleyim kesinlikle herkesin kaldırabileceği bir
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3
Son İntikam: Şeytan Gecesi 3Penelope Douglas · Dex Yayınevi · 20242 okunma
255 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yedi
KİTAP TAVSİYEM "YAZAN & 7" ALINTILAR _Kendi tercihleri kendi yollarını döşer... _Hiçbir Şey sabit değildir... _Bir değil binden, sonsuzdan öte değil mi 'senden içre' olan cümlesi... _Kendimle kalabalıklığım doğruydu doğru olmasına ancak, bunca kalabalıklığa rağmen yine de yalnızdım... _Evrenlerin yapısında pek çok
Yazan & 7
Yazan & 7Ayla Kapan · Librum Kitap · 20231 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.