Yaşam hakkında, tüm zamanlarda en bilgeler hep aynı yargıya varmışlardır: Değmez... Her zaman ve her yerde aynı ses duyulmuştur ağızlarından, — kuşku dolu, efkâr dolu, yaşam yorgunluğu dolu, yaşama karşı direnme dolu bir ses. Sokrates bile demişti ki ölürken: "Yaşamak, uzun süre hasta olmak demek: Kurtarıcı Asklepios'a bir horoz borçluyum." Sokrates bile bıkmıştı. Neyi kanıtlar bu? Neye işaret eder bu? Eskiden denilmişti ki, (ah, dediler bunu, hem de yeterince yüksek sesle ve bizim kötümserlerimizden önce!): "Burada her halükârda bir hakikat payı bulunmalı! Consensus sapientum, hakikati kanıtlar." — Bugün de hâlâ böyle mi konuşacağız? hakkımız var mı buna? Burada her halükârda bir hastalık payı bulunmalı!" Biz de yanıt veriyoruz: bu tüm zamanların bilgeleri, onları önce bir yakından görmeli! Belki hepsi de ayaklarının üstünde sağlam duramıyorlardı artık? Geç? Sallantılı? Dekadanlar? Yoksa bir karga gibi mi görünür bilgelik yeryüzünde, en ufak bir leş kokusuyla heyecanlanan?
160 syf.
10/10 puan verdi
Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım
“Otlar, çiçekler de hayat sahibidir; yaşamak buysa eğer. “ Kendi içinde, sadece kendisiyle ve yapayalnız; duygusuzca, iyi ya da kötü herhangi bir olaya tepki vermeden, ümit etmeden, öylesine-anlamsızca ve sessizce yaşayıp giden, belki de robottan ayırt edilemeyecek kadar sistematik ve tekdüze rutinlerden oluşan kapkaranlık ömrünün günlerini
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316.3k okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Liked
SEMAVER HİKAYELERİNİN İNCELEMESİ
SEMAVER 18 Kasım 1906’da dünyaya gelip 11 Mayıs 1954’te vefat eden hikayecimiz Sait Faik Abasıyanık’ın yayınlanan ilk hikaye kitabı Semaver 1936 yılında yayınlanmıştır. Kitabın ilk hikayesi de kitaba adını veren Semaver’dir. Anlatıcı: 3. Tekil Şahıs Anlatıcı Bakış Açısı: İlahi Kişiler: Ali, Ali’nin annesi Zaman: Hikaye bir sabah vakti başlar.
Semaver
SemaverSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 201311.9k okunma
92 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Görkemin önünde ormanın sustuğu bir ses: Öteki'nin sesi
Kitabı bitirdiğimde zihnimin içinde uzun bir sessizlik (ki bu çok nadiren gerçekleşir) olduğunu hatırlıyorum. Sanki bir konu hakkında söylenmesi gereken her şey söylenmiş de benim payıma salt takdir içeren bir sessizlik düşmüş gibi... Kitabın içinde geçen bir Kafka alıntısıyla anlatacak olursam; bu kitap, benim için "görkemin önünde ormanın
Ötekini Kovmak
Ötekini KovmakByung-Chul Han · Ketebe Yayınevi · 2023220 okunma
Ursula K. Le Guin’den, Bir Diploma Töreni için Kinayeli bir Konuşma
Ursula K. Le Guin
Ursula K. Le Guin
’in 1983’te Kaliforniya Mills College’da yaptığı mezuniyet töreni konuşması: Mills Koleji ‘83 mezunlarına bana ender elde edilen bu şansı tanıdığı için teşekkür ederim: bir topluluk önünde kadınların diliyle konuşma şansı. Mezun olanlar arasında erkeklerin de olduğunu biliyorum ve onları dışlama gibi bir niyetim katiyen yok. Bir
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Baştan başa insancıl bir Hristiyanlık anlatısıyla örülü, gizem ve korku öğelerinin öyküyü sürüklediği ve aynı zamanda belki de edebiyat tarihindeki en sağlam ve hayranlık uyandırıcı karakterlerden birini, Jane Eyre'i bize tanıtmış olan harika bir roman. Evet, evet tesadüf öğeleri günümüz anlayışımıza göre dalga geçilecek kadar yapay. Zaten
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 201831.5k okunma
Reklam
İyi Okumalar dilerim
Selamün aleyküm değerli okurlar Wattpad e yazdığım kitabı sizler de okuyun diye buraya yazdım kitap değil bu hayatınıza bir nebze de olsa dokunmak için böyle bir kitap yazdım okuyup değerli yorumlarınızı bekliyorum değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ediyorum ☺️ BİR ENGELLİNİN EVLİLİK HAYATI Her sağlıklı birey gibi engelli
nihayet başbaşa kalabildik sevgilim hayır kalamadık kalamayız ben hiç bir zaman yalnız kalamam seni de üzeceğim hayaletler beni daima rahatsız edecek seni istediğim gibi dinleyemeyeceğim daima aklım bir çalıya takılacak huzursuzluğum beni bir gölge gibi takip edecek bu yükü taşıyamazsın boşuna çırpınma senin gibi bir insanla birlikte yaşamayı ilk düşündüğüm zaman görseydim seni belki başka türlü olurdu oysa o zamandan beri o kadar karanlıklar yığıldı ki istesem de atamıyorum yaşamak artık beni yoruyor önemli bir olay yaşamadan sadece yaşamak bile yordu beni insanlarla birlikte olmak onların sözlerine cevap vermek nasılsınız demek içeri girerken merhaba ayrılırken hoşça kalın gene görüşürüz demek konuşmaları izlemek ne demek istedi acaba söylediğimi anladı mı ne demek istedi acaba yanlış bir şey mi yaptım acaba söylediğini anladım mı o kadar çok insan var ki o kadar çok olay birden oluyor ki birini izlemek isterken başkasını kaçırıyorum birini duyarken ötekini görmüyorum yetişemiyorum kan ter içinde kaldım sigaramı yakarken ne söylediğinizi anlayamadım kahvemi içerken kapının açıldığını görmedim biri daha mı geldi bir şey daha mı oldu ipin ucunu kaçırdım tek bir şeyi bile izlemeyi beceremedim kapıdan çıkmayı düşünürken pencereyi kapatmayı unuttum sizce gülümsiyeyim derken onun elini sıkmak gerektiğini görmedim oysa sen bakışlarınla başka istekler ifade ediyorsun beni yeniden yaşamaya yeniden ıstırap çekmeye zorluyorsun yaşamak aynı zamanda yaşamış olduklarını hatırlamak demektir hatırladıkça bunalıyorum
Sayfa 519Kitabı okudu
84 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Ömür Hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı...
Kadın saçlarında ilmek ilmek ördü aşkı; adam o saçlara taç yaptı çiçeklerden. Kadın gözbebeğinde büyüttü sevdiğini; adam o gözlere doyamadı bakmaya. Kadın sesinde can verdi sevdaya; adam harf harf, hece hece haykırdı sevdasından. Kadın içinde bir dünya barındırdı; adam kadınını değişmedi dünyaya. Sonra kadın gitti.. Dünyası yıkıldı adamın başına;
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613k okunma
"Eğer herhangi bir başka insan toplumundan daha iyiysek," dedi Tirin, " onlara yardım etmeliyiz. Ama etmemiz yasak." "Yasak mı? Doğal olmayan bir sözcük. Kim yasaklıyor? Bütünleyici işlevin kendisini dıştalıyorsun," dedi Shevek, heyecanla öne eğilip kızgınlıkla konuşarak. "Düzen 'emirler' demek değil. Anarres'ten ayrılmıyoruz, çünkü Anarres biziz. Sen Tirin olduğun için Tirin'in bedenini geride bırakmasın. Nasıl olduğunu görmek için başka biri olmaya çalışmak isteyebilirsin, ama olamazsın. Seni güç kullanarak engelleyen mi var? Burada güç kullanılarak mı tutuluyoruz? Hangi güç -hangi yasa, hangi hükümet, hangi polis? Hiçbiri. Yalnızca kendi varlığımız, Odocular olarak kendi doğamız. Senin doğanda Tirin olmak var, benimkinde Shevek olmak, ortak doğamızda ise birbirimize karşı sorumlu Odocular olmak var. İşte bu sorumluluk bizim özgürlüğümüz. Ondan kaçmak özgürlüğümüzü yitirmek olur. Sorumluluğun ve özgürlüğün, seçeneğin olmadığı, yalnızca yasaya uymaktan oluşan sahte bir seçeneğin veya yasaya uymamayı izleyen cezanın olduğu bir toplumda yaşamak ister miydin? Gerçekten gidip bir hapishanede yaşamak ister miydin?" "Of, lanet olsun, hayır. Hiç konuşamayacak mıyım ben! Senin derdin ne biliyor musun Shevek? Bir kamyon dolusu lanet olası tuğla gibi fikri biriktirene kadar hiç konuşmuyorsun, sonra da hepsini birden kafama atıyorsun ve geride yığının altında ezilip kalan kanlı bedene bakma gereği bile duymuyorsun-"
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.