"Bitirin. Yarısı fincanda soğuyan çayınızı, Çantanızın içinde, bir türlü bir sayfadan fazla okuyamadığınız için kırışıp zedelenen kitabı, Şu çekmece ve kitaplığı düzenlemeyi, Sizi sıkan yada bekleten en az iki şeyi, Varla yok arası, olsa bir türlü olmasa bir türlü hissettiren her şeyi, Kötü alışkanlıklarınızı bitirin. Bitirince rahatlatan birçok şey vardır. Bunların tadına varmanızı dilerim.” ~Jason CARRIER~
Etrafına baktı. Bu çürüyen ve kaybolan şehrin bir parçası olmaktan memnun, "İstanbul" diye fısıldadı. Kirli havayı ciğerlerine çekerken dudağına varla yok arası bir gülümseme kondurdu.
Reklam
“Bitirin. Yarısı fincanda soğuyan çayınızı, Çantanızın içinde, bir türlü bir sayfadan fazla okuyamadığınız için kırışıp zedelenen kitabı, Şu çekmece ve kitaplığı düzenlemeyi, Sizi sıkan yada bekleten en az iki şeyi, Varla yok arası, olsa bir türlü olmasa bir türlü hissettiren her şeyi, Kötü alışkanlıklarınızı bitirin. Bitirince rahatlatan birçok şey vardır. Bunların tadına varmanızı dilerim.”
Benim bu dünyada bir yerim olmadı, Kuytu gövdemi saymazsak eğer. Gövdem ki varla yok arası, Hem varlığa, hem yokluğa değer. Ama yüreğim hiç solmadı. Bir gül koklayayım izin verin de. Ben yaşama da, ölüme de inandım; Tamamlarlar sanırdım eksiklerimi. Çarşıları hep birlikte gezerdik; Biri dostumsa, sevgilimdi öteki. İkisinin adını yan yana andım. Bir soluk alayım izin verin de.
"Benim yazarlarım, şairlerim birer adadır. Bütün bilinirliklerine rağmen ada. Henry David Thoreau, Rilke, Bachmann, Neruda, Necatigil, Sezai Karakoç, Sabahattin Ali, Oğuz Atay, Salah Birsel... Ben de öyle olmak, öyle kalmak isterim. Keşfedilmemiş yanlarım olsun, hiçbir okurun yolu geçmesin oradan. Hiçbir el değmesin düşüncemin, hayalimin o köşesine. Oradan, o kuş uçmaz, kervan geçmez adadan yazdıklarım, gidip bulsun birilerini bulacaksa. Onlar da desinler, biri var uzakta, belli belirsiz, varla yok arası, oradan yazıyor. Beni buralarda aramayın o zaman. Oradan konuşalım konuşacaksak, uzun konuşalım, aradaki boşluklarla ve daima susarak."
Alacakaranlığın varla yok arası Zindandan hallice kibirli yalnızlığım Yaş hala tutuşmuyor, kederim hasret olmuyor Zaman demir almıyor, Yeniliyor kızgınlığım İlelebet aşk bu bendeki Kör olası yaktı içimi Arasıra uğra kalbime, oyunun içinde tut beni. Ziyadesiyle şerdeyim, gece gündüz oldu Bir yalansa kefaletim, ödeyeli çok oldu Hani zamandı tek çare?FERMAN AKGÜL
Reklam
Bir tebessüm. Orantısız. Çarpık. Varla yok arası. Ama orada. İki dudak nerdeyse o da orada. Bu yüzden dir sinekler tebessüm edemez.
Hayaller
Varla yok arası bir hayal giderek solan.. -Nefes Nefese
Sayfa 147 - everestKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.