Nereden başlanır dahası nasıl başlanır. Ben bu ara bu kadar çok öfkeyle dolup dolup taşarken ve asla boşalmazken.
Bir kitap açıklaması, özeti şusu busu yok bu yazıda. Zaten burayı açma amacımda kendime dair bir köşe olmasından ileri gelmekteydi. Malum biz insanlar, birbirimizin köşelerini kapmakta, birbirimize nefes aldırmamakta o kadar ustayız ki. Bazen bas bas bağırarak ' Daraldım lannn! Durdurun şu Dünya’yı' demek geliyor içimden. Yani demem o ki siz bu yazıyı okuyun diye açmadım ben burayı. Benim bazı zamanlarda, bazı şeyleri kusma isteğimden ileri geldi... Neyse anlatmak istediğim burayı şu yüzden açtım demekte değildi...
Ben size "kadınlara düşman kadınlardan" bahsetmek istiyorum biraz. Aslında ben bunları yazarken bu yazının başlığını da değiştirmiş olacağım kimse fark etmeden. Siz hiç karşılaştınız mı bunlarla? Ara ara denk gelirdi bana da hiç tam olarak kavrayamamıştım varoluşlarını... Varla yok arası bir şeydiler benim için. Şimdi öyle değil ama baya kanlı canlı karşımdalar boylarını poslarını, saç rengi, göz rengi Allah nasıl yarattıysa artık tarif ederim size. Ete kemiğe büründüler, yanımda yakınımda insan gibi göründüler. Ben bunları tanımadan önce hemcinslerimin yılmaz savunucularındandım şimdi o kadar değil. Her kadını kendin gibi sanma lafını ayna karşısında kendime bin kere tekrar ettim. Devamı için-yaseminkebabci.blogspot.com.tr/?m=1
"Bir tebessüm
Orantısız
Çarpık
Varla yok arası
Ama orada."
Kitabı bitirdiğimde böyle bir tebessümle kala kaldım. Popüler olması kitaba ön yargıyla başlamama sebep olmuştu. Lakin kitabı bitirdiğimde anladım ki bu kitaba dair yapılan övgüler, tavsiyeler yersiz değil.