Dertlenmek, bir insanın yüreğinde yer edinmektir.
Birisinin elinden tutmak, köşesine çekilmiş zavallı bir çocuğun yanına oturup onu saatlerce dinlemek ya da insanları mutlu etmek için yaşıyor olmak...
Bulutları, yağmuru ve yağmurun yürek okşayan sesini anlatamamak üzücü bir durum... Fakat ben bütün bu güzellikleri gözlerimin içinde sakladım. Bazı şeyler dile dökülemeyecek kadar güzel ve kıymetlidir. Bir yağmur tanesi gibi.. Hissettiklerimi söyleyemiyorum ama söyleyenlerden daha ötesini yaşıyor ve görebiliyorum.
Cihan Buğdaycı Engelli çocuklar için kurulan "Kitaplaşan İnsanlar Okulu" üç gencin hayatına mucizevi bir şekilde dokunur. Konuşamayan, göremeyen, duyamayan çocukların bu okul sayesinde kendi özgüvenlerini kazandıkları ve benliklerini keşfettiği bir eğitim sunuyor. Engellerini aşmayı bir şekilde başarıp kendi mucizelerini gerçekleştiren çocukların hikayelerini okuduğumuz kitap oldukça etkileyici. Engelli çocuklara umut veren, geleceğe daha iyi bir şekilde bakmayı sağlayan bir okul. Bu çocuklar okudukları okulda ileride de kendileri gibi olan çocuklara da eğitim vererek umut oluyorlar.
Keşke yaşadığımız hayatta da bu tarz okullar daha çok olsaydı. Onların umudu ve başarma arzusu ile birlikte empati yönümüz birleşiyor. Engelleri yüzünden görülmeyen yok sayılan birçok insanın aslında neler başarabildiğini okuduğumuz kitap bizleri hüzünlendirirken düşündürüyor da. Farkındalık yaratan insanın içine işleyen bir konusu var kitabın. Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen bence oldukça başarılı. Tavsiye ederim.