Varoluşu zamanda belirlenmiş bir varlığa özgürlük yüklenmek istenirse, bu varlık, varoluşundaki bütün olayların, dolayısıyla eylemlerinin en azından doğal zorunluluğu yasasının dışına çıkarılamaz; çünkü bunu yapmak, o varlığı kör belirsizliğin eline bırakmak olur. Ama bu yasa, —varoluşları zaman içinde belirlenebilir olduğundan— şeylerin her türlü nedenselliğiyle kaçınılmazcasına ilgilidir; bundan dolayı, şeylerin kendi başlarına varoluşlarını tasarımlama biçimi de böyle olsaydı, özgürlüğün, bir hiç ve olanaksız bir kavram olarak bir kenara atılması gerekirdi. Dolayısıyla özgürlüğü hâlâ kurtarmak istiyorsa, kişi için kalan tek yol, bir şeyin, zaman içinde belirlenebilir olan varoluşunu, dolayısıyla da doğa zorunluluğunun yasasına göre işleyen nedenselliği yalnızca görünüş[ün]e, özgürlüğü ise aynı varlığın kendi başına sey oluşuna bağlamaktır.