Uzun oldu ama degecektir okumaya.
O eski dönemlerde dürüstlük
tüm toplumsal sınıfların sahip çıktığı bir övünç vesilesiydi.
Her şeye karşın, sahte intiharlara ve sınırlarda dönen kirli dolaplara
karşın .. bahse konu o ruh, ülkede halen su yüzünde kalabilmişti,
tabii burada bahsedilen okyanusun suları değildi, zira okyanus
suları uzak ülkeleri sulardı, burada anlatılan daha ziyade göllerin, nehirlerin, derelerin, durgun yatakların, yağmur sonrası
birikintilerin, gökyüzünün yansımasının en güzel göründüğü
kuyuların dibindeki parıltılı suların ve şaşırtıcı bir şekilde yapay bir sakinliğe sahip akvaryumun sularıydı.
Sayfa 72Kitabı okudu
Insan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.
Sözcüklere ne kadar dikkat edilse azdır, onlar da insanlar gibi bir fikirden diğerine geçiverirler.
Sayfa 66Kitabı okudu
Ejderhayı öldürmenin yolu, kafasını kesrnekten geçer, tırnaklarını törpüleyerek bir yere varamayız.
Sayfa 58Kitabı okudu
Eğer felsefe yapıyorsak, bu öleceğimizi bildiğimizdendir, montaigne bey demiştir ya, felsefe yapmak, ölmeyi öğrenmektir.
Sayfa 40 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Hayır, hayır, çocuğumu öbür tarafa götüren ben olmayacağım, onu kendi ellerimle ölüme teslim etmek için getirmedim dünyaya.
Sayfa 43Kitabı okudu
Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir verir ve sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı.
Sayfa 40Kitabı okudu
ağaçlardan kopup yere düşen ve bir önceki sonbaharın yapraklarının üzerinde yerlerini alan yenileri gibi birikecekler,
yavaş yavaş tükenecek,
dişlerini ve saçlarını kaybedecekler,
duymayan, görmeyen, bronşitli, fıtıklı, femurları kırılan, kötürüm ve düşkün insanlardan oluşan ordular teşkil edeceklerdir;
bu ölümsüz güruh, tutamadıkları salyaları titrek çenelerinden aşağıya akan insanlardan oluşacaktır,
Sayfa 31Kitabı okudu
İnsanoğlunun kalbinde ezelden beri var olan saf ve temiz sonsuz yaşam özlemi
Sayfa 71Kitabı okudu
Yaşayan ölülerin mezarlıkları çok da ütopik değil.
yeni dönemin yaşayan ölülerinin mezarlıkları olmalı, buralarda günlerinin sonu gelmeyecek olan yaşlıların, karşı çıkılamaz yaşlılık olgusu özenle muhafaza edilmelidir; oldukça karmaşık olan bu soruna ilgililerin dikkatini çekmeyi görev biliyor, zaman içinde mutlu son yuvalarında yalnızca daha fazla yaşlının barınmakla kalmayaca ğına, her geçen gün, onlarla ilgilenmek üzere daha fazla sayıda görevlinin de istihdam edilmesi gerekeceğine dikkat çekiyoruz,
Sayfa 30Kitabı okudu