Sürecin dışında bulunan, esrarengiz ve anlaşılmaz bir güç, adeta bu kişinin ölmesini istemez gibiydi, oysaki herkes gibi bu insanın öleceği gün de, daha doğduğu günden belliydi.
Sayfa 156 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
“…Tabii mektuplar yalnızca götürüldükleri yere gidebilirler, bacakları ya da kanatları yoktur ve bilindiği kadarıyla kendi başlarına karar alamazlar, eğer alabilselerdi bir çok kez taşımak zorunda kaldıkları kötü haberleri taşımayı istemeyeceklerine de eminiz.”
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsanlar ölümün bir gerçek olduğunu bilmelerine ve ondan kaçmanın mümkün olmadığının da farkında olmalarına karşın, o güne dek ölecek çok insan olduğunu değerlendirip sıranın kendilerine gelmesinin çok az bir olasılıktan ibaret olduğunu düşünerek yaşamışlardı, oysa şimdi perdelerin ardından gelecek postacıyı gözlüyor ya da sokak kapılarının ardında kendilerini bekleyen kana susamış korkunç bir canavarla karşılaşacakmışçasına titreyerek evlerine dönüyorlardı.
Sayfa 148 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kaderi belirlenmiş bu zavallılar hakkında ölümle içten bir konuşma yapmak belki de gerçekten mümkün olabilirdi, ama bunun gerçekleşebilmesi için öncelikle ölümü bulmak gerekirdi, kimse de onun nerede olduğunu ya da nasıl bulunabileceğini bilmiyordu.
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
“…Sayın bayım, yaşamınızın sekiz günün ardından son bulacağını üzülerek bildiririm, bu kararı geri döndürmenin ya da kalan süreyi uzatmanın imkanı bulunmamaktadır, kalan sürenizi olabildiğince iyi değerlendiriniz, sadık hizmetkârınız, ölüm.”
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kısa zamanda eflatun, renkler arasında en nefret edileni haline gelir, siyahı bile geride bırakırdı, doğrusu siyah matemi çağrıştırdığı için pek sevilmeyen bir renktir ama unutmayalım ki matemi diriler tutar, oysa eflatun doğrudan doğruya ölümü simgelemekteydi, ölülerin siyah elbiseyle gömülmeleri bile bunu değiştirmeyecektir.
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.