Varoluşsal bunalımlar yaşamak galiba biraz da varoluşun bir parçası olamamaktan, varoluşu dışarıdan izlemekten kaynaklanıyor. Sartre’ın da dediği gibi, yokluğu bile tasarlamak için önce varolmak gerek, zira hiçlikten bir şey doğmaz, fakat hiçliğin kendisi bir varoluştur. Varsın yani, seyrediyorum ya sonra?
Varoluş sancısı yaşamak için, onu dışarıdan izleyebilecek kadar kendini varoluştan dışarda tutman gerek. Sancının amacı bellidir, varsın, fakat niye varsın?
Böyle şeyleri düşünmek, varlığını sorgulama ise çoğu insan için lüks, zira varolmak için daha doğrusu yaşama mücadelesi veriyor çoğu kişi.