Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
67 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü
Tezer Özlü
’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,4bin okunma
257 syf.
8/10 puan verdi
·
25 günde okudu
𝐊𝐈̇𝐓𝐀𝐏 𝐈̇𝐍𝐂𝐄𝐋𝐄𝐌𝐄:
İnsan Tabiatını Tanıma
İnsan Tabiatını Tanıma
Alfred Adler
Alfred Adler
𝐊𝐨𝐥𝐭𝐮𝐠̆𝐚 𝐑𝐚𝐡𝐚𝐭𝐜̧𝐚 𝐎𝐭𝐮𝐫, 𝐆𝐞𝐯𝐬̧𝐞 𝐯𝐞 𝐃𝐞𝐫𝐢𝐧 𝐁𝐢𝐫 𝐍𝐞𝐟𝐞𝐬 𝐀𝐥. . . 𝐒̧𝐢𝐦𝐝𝐢 𝐂̧𝐨𝐜𝐮𝐤𝐥𝐮𝐠̆𝐮𝐧𝐚 𝐈̇𝐧𝐞𝐥𝐢𝐦 . . . Sen bizim çocukluğumuza inmeden önce biz senin çocukluğuna inelim. Bakalım sende neler var
Alfred Adler
Alfred Adler
? Bu kitapta ‘’Çocukluğunuza İnelim’’ in kitaplaşmış halini okuyacaksınız. Alfred Adler’in, psikiyatristlerin ve
İnsan Tabiatını Tanıma
İnsan Tabiatını TanımaAlfred Adler · İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,020 okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
. Hayatımızın her anında kaygıdan bahsediyoruz, strese bedensel bir tepki olarak ya da belirsiz bir endişe olarak değil, varoluşsal bir tepki olarak... Bu kaygı biçimini resmileştiren ilk filozof Søren Kierkegaard'dı. Kierkegaard, Hegel'in, insanoğlunun kaçınılmazlığa zincirlenmiş olduğu, insan bilincinin sürekli tarihsel gelişim
Kaygı Kavramı
Kaygı KavramıSoren Kierkegaard · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018633 okunma
Varoluşsal bir tepki olarak KAYGI
Hiçbir çaba, tarih boyunca insanları “olan”a yöneltmeye yetmemiştir. Her daim “olmasını istediği” şeye meyleder fütursuzca. Var olma bilinci yok olma kaygısıyla buluşur, kendi var oluşunu diğer tüm soyut ve somut şeylerden öncüller. Pratikte, öncülleyen bilinç gibi görünse de, aslında tamamen bilinçdışına ait bir gereksinmedir.
Sayfa 10 - DüşünbilKitabı okudu
184 syf.
9/10 puan verdi
Birey ve Toplum İnsan doğanın ağırşartlarından korunmak için kendine bir toplum kurar ve sonrasında doğayı özler. Ancak topluma bağımlıdır. Yalnızlıktan korkmasına rağmen iç dünyasında yalnızdır ve özgür olma isteği vardır. Içlerinde savaşla ilgili içgüdü taşımayan insanlık maden toprak gibi şeyler için savaşmışlardır ve savaş insana beraberinde
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201922,8bin okunma
_Anormal bir duruma karşı gösterilen anormal tepki, normal bir davranıştır. _Korku, korkulan şeyi çeker, aşırı arzu da arzulananı yok eder. Korku, olayın anası, arzu, düşüncenin babasıdır. _İnsanlar kendilerini yaratırlar. Bazıları domuzlar gibi bazıları azizler gibi yaşarlar. İnsanın içinde her iki potansiyel de vardır ve hangisinin
Reklam
Nevrozların güncel nedeni açısından, ister bedensel, ister ruhsal yapıda olsun, yapısal öğelerin dışında, beklentisel kaygı gibi geri denetim mekanizmaları, başta gelen patojenik (hastalık yaratıcı) etken gibi gözükmektedir. Belli bir semptoma fobi ile tepki verilir, fobi semptomu alevlendirir ve sonuçta semptom da fobiyi pekiştirir. Ancak benzer bir olaylar zinciri, hastanın sürek­li olarak zihnini kurcalayan düşüncelerle boğuştuğu saplantılı-zorlanımlı durumlarda da gözlenebilir. Böylece hasta, bunların gücünü, rahatsız olacak kadar artırmış olur, çünkü baskı, karşı baskıyı getirir. Semptom yine pekiştirilir! Öte yandan hasta sap­lantılarıyla boğuşmaktan vazgeçtiği, bunun yerine bunları alaycı bir tavırla ele alıp, espri konusu yaptığı (çelişik niyet uyguladığı) an, kısırdöngü kesilir, semptom hafifler ve sonunda küçülür. Semptoma davetiye çıkaran varoluşsal boşluğun bulunmadığı olaylarda, hasta sadece kendi nevrotik korkusuyla alay etmekle kalmayacak, sonunda bunu tamamen görmezden gelmeyi de ba­şaracaktır. Görüldüğü üzere, beklentisel kaygıya karşı çelişik niyetin; aşırı niyet ve aşırı düşünmeye karşı da düşünce odağının dağıtıl­ması (dereflection) işleminin devreye sokulması gerekir, ancak düşünce odağının değiştirilmesi, hastanın kendi işine ve yaşam­daki misyonuna yönelişiyle mümkün olabilmektedir. Kısırdöngü oluşumunu kıran şey, ister acıma ister aşağılama olsun, nevrotiğin kendine yönelik ilgisi değildir; iyileşmenin ipucu, kendini aşkınlıktadır!
Sayfa 142 - Okuyan Us Yayınları, 3.Basım Aralık 2009, İstanbulKitabı okudu
Nevrozla nasıl başa çıkılır
Nevrozların güncel nedeni açısından ister bedensel ister ruhsal yapıda olsun,yapısal öğelerin dışında beklentisel kaygı gibi geri denetim mekanizmaları,başlıca patojenik (hastalık yaratıcı) etkenler olarak görünmektedir.Belli bir semptoma fobi ile tepki verilir, fobi semptomu alevlendirir ve sonuçta semptom da fobiyi pekiştirir...Böylece hasta,bunların gücünü rahatsız olacak kadar arttırmış olur çünkü baskı,karşı baskıyı getirir.Semptom yine pekiştirilir ! Öte yandan, hasta saplantılarıyla boğuşmaktan vazgeçtiği, bunun yerine bunları alaycı bir tavırla ele alıp espri konusu yaptığı (çelişik niyet uyguladığı) an kısır döngü kesilir,semptom hafifler ve sonunda küçülür.Semptoma davetiye çıkaran varoluşsal boşluğun bulunmadığı olaylarda,hasta sadece kendi nevrotik korkusuyla alay etmekle kalmayacak,sonunda bunu tamamen görmezden gelmeyi de başaracaktır.
Sayfa 142 - Okuyan UsKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.